Nora'nın Kitaplığı : Dikenler ve Güller Sarayı (Dikenler ve Güller Sarayı #1) - Kitap Yorumu

13 Haziran 2020 Cumartesi

Dikenler ve Güller Sarayı (Dikenler ve Güller Sarayı #1) - Kitap Yorumu


Kış çok ağır geçiyor. Feyre ailesini beslemek zorunda…

Bir gün, avlanırken av olmamak için öldürdüğü kurdun intikamını almaya gelen bir canavar çalıyor kapısını. Ama Feyre’yi almaya gelen canavar bir hayvan değil, Tamlin... Bir zamanlar dünyayı yöneten ölümcül, ölümsüz perilerden biri.
Feyre’nin, hayatı boyunca dehşet dolu hikâyelerini dinlediği perilerin diyarında yasamaya başlamasıyla dünyası altüst oluyor. Kendini bildi bileli hissettiği şiddetli düşmanlık bu güzel ama tehlikeli ülkede bambaşka bir boyut kazanıyor.

Feyre’nin çok önemli bir görevi var: Ülkenin üstüne gittikçe çöken eski, karanlık gölgenin onu yok etmesini önlemek.


Herkese merhaba! Bu kitabı geçen yılın sonunda orijinal baskısından okumuştum ve benim için çok önemli bir kitaptı. Yorumunu yapmamış olmam ne demek?! Fareler ve İnsanlar'dan sonra başıma bu da geldi ya... bir şok ve hüzün denizinde savrulurken gittikçe dibe batıyor gibiyim. Son kullanma tarihim geçmiş gibi hissediyorum, B-12 kullanmaktan içim çıktı ama son zamanlarda en önem verdiğim serinin ilk kitabının yorumunu girmeyi hatırlamam nasıl 6 ayımı alır, anlamıyorum?! Teselli edilemeyecek durumdayım, normalde bir kitabı okur okumaz yorumunu girerim, benim için de bir çeşit arşivdir bu blog ama bir şey olur da giremezsem de onu kesinlikle not alır, girene kadar asla aklımdan çıkarmam. Hele ki böylesine önemsediğim bir seriyse... :( Gerçekten şaşkınım.

Dikenler ve Güller Sarayı'na gelecek olursak... Her şey benim bu serinin çok fazla fanartını görmem ve başrollerinin kim olduğuyla ilgili hiç fark etmeden spoiler almamla başladı. Bu yüzden öncelikle spoiler içeren kısımdan başlayacağım.

Spoiler
Ben fanartlarda hep en sevdiğim kara saçlı beyaz tenli Ryhs'ı gördüğüm için -adını bilmiyordum- Tamlin'e hiç ısınamadım, hatta anlayamadım da, "bu kitabın sorunu ne, nerede benim siya saçlı yakışıklım" diye düşünüp durdum. Feyre ve Tamlin aşk kuşlarına dönüştüğünde neredeyse kusacaktım, sürekli Tamlin'in Feyre'yi bir çeşit büyü altına aldığına inanmak isteyip durdum. Ama böyle bir şey çıkmadı ve tüm kitap boyunca ben gerçekten rahatsız ve mutsuzdum. Zaten ilk başlarda Tamlin'i yaşlı bir dede olarak hayal etmiştim, niye bilmiyorum. Feyre'nin ilk aşkı olacağını nereden bilebilirdim ki! Beklentilerim tamamen farklı yöndeydi. 

Kitabın sonlarına doğru azıcık bir Ryhs gördüğümüzde moralim daha çok bozuldu. Ne o öyle 1-2 saniyeliğine görünen kötü ve çok uzak bir yan karakter gibi! Ben senin başrol olmanı istiyorum diye mızıldanıp durdum. Ve sonra hiç yapmayacağım bir şey yapıp ilerideki kitaplar hakkında spoiler aldım, denk geldim, yemin ederim! Ama bu kısmı okuyanlar daha ilk kitabı yeni bitirmiş olabileceği için söylemeyeceğim :)
Spoiler Sonu

Yani bu kitaptaki aşk bilmem ne romantizm saçmalıkları beni gıcık etti. Normalde böyle bir kelime kullanmam ama gerçekten irite oldum, sürekli olarak "kıza büyü yapılmış olsun, bu aşk gerçek olmasın" deyip durdum ama maalesef, yazar çok acımasız çıktı. Ama bunu görmezden gelirsek, kitaba, kurguya, geçtiği dünyaya bayıldım! uzun zamandır böyle kaliteli bir genç yetişkin fantastiğine denk gelmemiştim ve özellikle de perilerle ilgili olduğu için beklentim çok büyüktü, buna rağmen çok çok beğendim. Dünyasına aşık oldum, Feyre'ye çok bayılmasam da güçlü kadın karakter olarak yazılışına aşık oldum. Hele ki o başlardaki av sahneleri bence çok etkileyiciydi.

Zaten en başta çok akıcı bir kitap ama aynı zamanda öyle boş da değil, dolu dolu bir kitap (Bkz. boş ölçütüm JLA kitapları -her ne kadar çok sevsem de boşlar yalan yok-, dolu ölçütüm de epik fantastik kitaplar gibi, betimlemeler ve olaylar bütünüyle bir sayfası bile eksilse çok şey kaybedebilecek kitaplar). Bu kitabın beğenilmemesini anlarım ama nefret edenleri anlayamadım, genç yetişkin fantastik türünde en iyi kitaplardan biri ve böyle görülmeyecekse bile kesinlikle en kötülerinden olamayacağı bir gerçek. Belki de çok fazla seveni olduğu için nefret ediyordur bazıları. Ama periler konu olunca zaten çok fazla kaliteli genç-yetişkin kitabı çıkmıyor, tek bildiğim Demir Periler serisi ve bu seri de gerçekten bayılarak okuyacağım, gittikçe daha güzel olacak bir seri gibi geliyor bana. İlk kitabı oldukça etkileyiciydi işin aslı. 

Şansıma bakın ki ben ilk kitabı bitirdiğimde 2. kitabın baskısı hiçbir yerde yoktu ve aylarca da gelmedi. Ama 1-2 gün önce mailime bir alarm geldi ve bir baktım çoğu siteye gelmiş, hemen aldım tabii ki! Zaten 3. kitabı çoktan almıştım, yani yakında ikisinin de yorumu gelecek, hazırlıklı olun! 

Bu kitap için çok güçlü bir yorum yapamadım ama 6 aydan sonra ancak bu kadar hatırlayabildim... :( Serinin diğer kitaplarıyla bunu telafi edebilirim umarım. Bu kitabın Türkçe versiyonunu da okumayı isterim, belki seriye devam etmeden önce bir kez daha okurum, çünkü serinin devamının Türkçe versiyonlarını aldım... Siz ilk kitabı okuduğunuzda neler düşünmüştünüz? Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın, sağlıcakla kalın!


Yazar: Sarah J. Maas     Yayınevi: DEX       Çevirmen: Meriç Keleş    
Sayfa Sayısı: 540     GoodReads Puanı: 4,24

14 yorum :

  1. Serinin devamı mükemmel ve zaten Tamlin'i sevmediysen doğru yoldasın kuzuuu 🥰❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu duyduğuma ne kadar sevindim, anlatamam... 😄

      Sil
  2. Biraz önce de konuştuğumuz gibi baskısı tükendiği için alamadım ama canım U Kitap hemen yetişti. :D Umarım ki severim, çok fazla peşine düştüğüm kitaplarda hayal kırıklığı yaşadığım zaman üzülüyorum. Baskısı geldiyse, beğenirsem de alırım. Ellerine sağlık^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. U Kitap sana çok yaramış gerçekten... Bence ilk kitap oldukça sinir bozucu -özellikle bazı beklentilerle başladıysan- ama kitabın anlatımı ve üzerine kurulduğu diyar benim çok hoşuma gitti. Umarım seversin sen de 🥰

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Bu tarz farklı diyarlarda geçen gençlik fantastiklerinden hoşlanıyorsanız türünün en güzel serilerinden biri bence, tavsiye ederim. Yalnız ilk kitap biraz sinir bozucu 😂😂

      Sil
  4. Bu seriyi bende çok merak ediyorum. Perilere dair hiç bir kitap okumadığımı geçen hafta Ay Işığının Dokunuşu – Laurell K. Hamilton kitabını okuduğum zaman fark ettim.Olustuşturulan dünya çok iyiydi. Ama kurgu fazla basitti. Beni en çok rahatsız eden , kitabın %75i yatakta geçiyor. O kadar sinir oldum ki, devamını okumamaya karar verdim. Sanırım perilere bu seri ile devam edebilirim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten mi? O zaman Ateş Serisi'ni de okumamışsınızdır, doğrusu o seri okuduğum en iyi peri temalı seriydi 😋 Yetişkin-fantastik bir seri ve kesinlikle tavsiye ederim! İlk kitapları çok içine almıyor ama 3. kitabı bitirdiğiniz gibi seri için delirmeye başlıyorsunuz, sonra nasıl geçiyor anlamıyorsunuz 😄 Laurell'ın kitapları gerçekten çok yoğun cinsellik içeriyormuş, ben de Anita Blake serisini araştırırken duymuştum bunu. Bu seri için öyle bir kaygınız olmasın, zaten gençlik serisi ve kitaptaki cinsellik ölçütü çok dikkatli ayarlanmış. Ayrıca kurulu olduğu dünya da çok hoş, ben tavsiye ederim 🥰🥰

      Sil
    2. Ateş serisine göz atacağım. Şuan Anita Black serisini okuyorum 6. kitaptayim. Her ne kadar aşk üçgeni sinir bozucu olsa da, cinsellik altıncı kitapta daha yeni dahil oldu. Periler serisi katlanilir gibi değildi. Anita yı İleride tatsızlaşırsa muhtemelen bırakırım ama şu anlık sevdim gibi. Her kitapta olay örgüsü bir parça kendini tekrar ediyor gibi. Ama yeni yeni fantastik öğeler dahil oluyor ve ben bunu sevdim. Anita Black serisi cıvıklaştığı vakit Ateş serisine başlayayım. Tavsiye için teşekkürler.☺️

      Sil
    3. Şuan kontrol ettim ve Ateş serisini okuduğumu fark ettim.😂 Ama sanki sırf periler üzerine değildi galiba. Uzun zaman geçtiği için pek detayları hatırlamıyorum. 😂

      Sil
    4. Anita'da sanırım 10. kitaptan sonrasında çok dahil oluyormuş, ben de detaylarını çok hatırlayamıyorum ama seriyi seven birinin yorumlarında görmüştüm. Ateş serisini okuduğunuza sevindim :D Sırf periler üzerine ama oradaki periler kraliyet ailesinden olanlar hariç iğrenç yaratıklar formundaydı, o yüzden hatırlayamamış olabilirsiniz :D Ben de Anita Blake'e en kısa zamanda devam etmek istiyorum <3

      Sil
    5. Tamam tamam şimdi hatırlar gibi oldum. Yaratıkları hatırlayınca perilerle bağdaştıramadım. 😅 Buz kitabının sonlarına doğru bırakmıştım.

      Sil
    6. Anladım, sanırım birçok kişi yan seriye geçince sıkılmış, ben ana seriyi bitirip bırakmıştım, daha Buz'a başlamadım ama umarım beğenenlerden olurum çünkü tüm seriyi aldım bile, okunmadan çürüyüp gitsinler istemem 😂

      Sil
    7. Acaba içinde cinsellik var mı, almak istiyorum ama kararsız kaldım

      Sil