Nora'nın Kitaplığı : Cumartesi Güncellemeleri #3 - Nisan Ayında Neler Yaptım? Pozitif ve Mutlu!

2 Mayıs 2020 Cumartesi

Cumartesi Güncellemeleri #3 - Nisan Ayında Neler Yaptım? Pozitif ve Mutlu!


Herkese merhaba! Nasılsınız, ev hayatı nasıl gidiyor? Nisan ayı benim için oldukça yoğun bir aydı. Bir yandan uzaktan çalışmaya devam ederken diğer yandan okul, dersler ve sınavlar da devam etti. Ah, o sonu gelmez sınavlar... Evde çalışamadığı için yurda çıkmış birisi olarak okulu evden devam ettirmek bana resmen acı veriyor. Ama iyi yanından bakacak olursak, yol derdi olmadığı için normalden çok daha fazla zaman ayırabiliyorum kendime. Normal zamanda böyle bir fırsatım olmadığı için, şu anın keyfini sürmeye çalışıyorum diyebiliriz. Peki bu ayı iş ve okul görevleri dışında neler yaparak geçirdim?


Kendime Özen Gösteriyorum!

Komik bir başlık gibi dursa da, aslında bu karantina dönemi bu açıdan bizlere verilmiş inanılmaz bir fırsat. Hayatın yoğunluğu ve karmaşası içerisinde dönüp kendimize bakmaya, kendimizi değerlendirmeye veya hayatımız üstüne düşünmeye pek vaktimiz olmuyor. Bu süreçte ise ister istemez düşünmeye başladım: Hayatımdan ne kadar memnunum? İstediğim nelere sahip değilim? İstediklerime sahip olmak için neler yapabilirim? 

I am important too… | Treatmesweetlie

Uzun zamandır, hayattaki nihai amacımın mutluluğa ulaşmak olduğu ve para ve başarının aslında sadece beni mutlu eden şeyleri yapmak için birer araç olduğu üzerine düşünüyordum zaten. Fakat gözden kaçırdığım şey ise hayatımda beni mutsuz eden ögelerin varlığıydı. Bir cesaret, bunları hayatımdan çıkarmaya karar verdiğim günden beri kendimi hafiflemiş ve mutlu hissediyorum. 

Aslında düşünmeye cesaret edemediğim şeyleri düşünmemde eve almaya cesaret edemediğim kararları almamda hayatıma yeni giren iki şeyin çok faydası dokundu diyebilirim.

1. Yoga

Not: Burada Asana yani pozlardan oluşan yogadan bahsediyorum. Çok bilgisi olmayanlar için, fiziksel bir uygulama, bir çeşit spor diyebiliriz. Zihinsel ve ruhsal boyutu şu anlık benim için meditasyona dayanıyor, henüz meditasyon içeren bir yoga pratiği yapma şansım olmadı.


Zayıf ve pek kaslı sayılmayan bir kız olarak hiçbir zaman dayanıklılık isteyen sporlarda çok başarılı olamadım. (Şınav bile çekemiyorum...) Daha önce yogayı da denemiş ve direk 'bu ne ya bununla uğraşılır mı?' diye düşünüp bırakmıştım. Zor gelmişti. Bu karantina döneminde bir arkadaşım Elvin ile Yoga kanalındaki Yeni Başlayanlar için Yoga derslerini bana atıp bunlara başladığını söylediğinde ise pek hevesli olmamakla beraber 'evdeyiz madem, denemekten zarar gelmez' diye düşünüp ilk videoyla başladım. 15 dk sonra kendimi yerlere atmak istiyordum. Çok zorlandım, bileklerim ağrıdı, ters duruşlardan başım döndü, sürekli 'doğru yapıyor muyum, yapmıyorsam ne anlamı var ki' diye düşünüp durdum. Ama yine de ilk videoyu bitirdim ve bir daha yapıp yapmayacağımdan pek emin olamayarak kapattım. 

Ertesi gün el parmaklarımdan boynuma, ayak bileklerime kadar HER YERİM ağrı içerisindeydi. Bunun ne demek olduğunu bilirsiniz: Kaslar gelişiyor! Bu spor sonrası ağrılar beni hep gaza getirmiştir. 2-3 gün daha ağrıların azalmasını bekleyip ilk videoyu tekrar açtım ve bu sefer -çok olmasa da- daha kolay geldi her şey. O günden sonra, bazen birkaç gün, bazen ise bir hafta aralıklarla her videoyu tamamen yapabilecek hale gelene kadar tekrarlayıp sonra sıradakine geçtim. 

Eğer yılmadan, kendinizi vererek yaparsanız, sadece 1 ay içerisinde o kadar gelişiyorsunuz ki, siz bile inanamayacaksınız! İmkansız dediğim şeyleri 1 hafta sonra yapabilmeye başlıyordum ve gerçekten, sadece fiziksel rahatlamanın yanında zihniniz de berraklaşıyor. Eh, sağlıklı beyin sağlıklı vücutta bulunur sonuçta. Evde yapabileceğiniz harika bir fiziksel aktivite. Ben yapamam demeyin, vücudunuza bir iyilik yapın ve bir (birkaç :D) şans verin.

2. Sınırsız Güç


Bu kitaptan o kadar çok bahsettim ki, beni takip edenler artık gördükçe göz deviriyor olmalı. Elimde değil, kişisel gelişim kitaplarına 'inanmayan' birisi olarak, bu kitap bana o kadar çok şey öğretti ki, herkese zorla okutmak istiyorum. Eğer sonunda sahip olacağınız şey istediğiniz şeylere sahip olmak ve mutluluksa, 400 küsür sayfa okumak gibi bir bedel ödemek çok mu sizce? Bu kitap bana genel olarak aradığım huzura nasıl sahip olabileceğimi, bunun yolunun sadece benden ve zihnimden geçtiğini ve hiç düşünmediğim kadar kolay olabileceğini anlatıyor. Henüz bitirmediğim için blogda bir paylaşım yapmadım ama Instagram hesabımda Sınırsız Güç'e dair hafif detaylı bir inceleme paylaşmıştım. Sizi de böyle gaza getiren bir kitap var mı? Varsa lütfen benimle paylaşın, ben bayıldım bu pozitiflik olaylarına!


İzliyorum, İzliyorum, İzliyorum!

Eh, hep beynimizi çalıştıracak değiliz ya! Bazen de sanki tatilmiş gibi rehavete kapılıp gözlerim kan çanağı olana kadar biiiir sürü şey izliyorum. Bakalım bu ay neler izledim?

300 Spartalı
Bu efsane filmi, daha önce izlediğimden emindim! Ama gelin görün ki izlememişim... Çok beğendim ben, büyük bir sürpriz sayılmaz gerçi :) 5/5

The Godfather
72 yapımı olmasının getirdiği bazı komiklikler olsa da, bana eski filmlerin izlenebilir olduğunu hatırlattı. Bu tarz filmleri seviyorum, ne diyebilirim ki. Mafya senaryolarının da babasıdır kendisi :) 5/5


The Platform
Netflix'in inanılmaz reklamcılık sistemi sağ olsun, izlemeyen kimse kalmamış olabilir artık. İlk gördüğümde biraz direnmiştim ama sonra izleyenler ve bahsedenler 2-3 gün içinde öyle bir arttı ki, kendimi açmış izliyorken buldum. Zirvede bitirilmiş bir filmdi ve bunu iyi anlamda söylemiyorum. Etkileyici ilerliyor, tam sizi filme odaklıyor iyice içine çekiyor derken ... BAM! Film bitiyor. Filmde anlatılmak istenenler oymuş, verilen mesaj buymuş derken iyice baydı beni bu film hakkında konuşmak. Benim için önemli olan izleme deneyimiydi ve filmin yarıda kesildiği fikri aklıma geldikçe sinirlerim bozuluyor. Neyse, yine de güzeldi, kızsam da sevdim sebepsizce. 4/5

The Circle: Fransa
Bir süredir Netflix programlarına kafayı taktım, ne çıksa izliyorum. Beyninizi tamamen kapalı duruma alıp sadece gözlerinizi ve kahkaha atmak için ağzınızı çalıştırdığınızı düşünün. Benim için ideal dinlenme stili budur. Bundan önce The Circle USA ve Brasil'i ve Love is Blind'ı izlemiştim (başka izlediğim varsa da unuttum). Fransa versiyonuna özellikle bayıldım. 5/5

How to Get Away with Murder
Sevenleri hemen heyecanlanmasın, henüz sadece 1. bölümünü izledim. Devam edemedim bir türlü nedense, hazır aklıma gelmişken bugün devam edeyim bari :)

Hababam Sınıfı Yeniden
E yani, heralde Kemal Sunal dönemindeki filmler gibi olmasını beklemiyoruz. Bence günümüz gençlik filmi olarak tatlı bir film çekmişler. Oyuncularını da çok severim. (Özellikle bkz. Fırat Albayram, Youtube: Noluyo Ya)

Maskeli Beşler Kıbrıs
Nereden esti bilmiyorum, çocukken çok severdim, Netflix'te karşıma çıkınca da kendimi izlerken buldum. Çok beğendim diyemem bu sefer, zaten oyuncularından birini de hiç sevmem, görünce tadım kaçtı en başından. 2/5


Brooklyn Nine-Nine
İşte bir sezonu (7) daha bitti gönlümün efendisinin. Bu dizi sanki insanlığı mutlu etmek, kötüleri iyiye çevirmek, hayata huzur ve kahkaha katmak için yapılmış gibi. O kadar seviyorum ki... Ön yargılarınız varsa bir kenara bırakın ve en azından ilk sezonu bitirene kadar izleyin derim ben. İlk başta ben de garipsemiş ve hoşlanmamıştım ama şu an Nisan ayımın teması olan 'mutluluk'un büyük bir parçası bu dizi. Belki de kendime özenme kısmının altına yazmalıydım :) 5/5

Mad Men
O kadar ününü duyup bunca zamandır izlemediğim bir diziye daha başladım. Başladım, o kadar da izledim ama hâlâ olayını anlayamadım. Tek anladığım 50'lerde kadınlara pek değer verilmediği. Boş boş izliyorum ama bırakmıyorum da, henüz ilk sezondayım, bakalım nereye gidecek, merakla beni çok saracağı anı bekliyorum.

Too Hot to Handle
Size demiştim, ne şov çıkarsa izliyorum. Konusunu okuyunca biraz rahatsız edici bulsam da başlayınca beklemediğim kadar çok eğlendim. Kurgu mu değil mi anlayamadığımız reality show'ları hep çok sevmişimdir. Konusunun aksine, izlerken Love is Blind'dan daha ağır bile değildi bence. Bir günde bitirdim ve çok güldüm. 5/5


Friends
Şöyle deli gibi bağlanacağım, nasıl izlediğimi anlamayacağım bir dizi arayışındayken bir de Friends'i deneyim dedim. Şu anlık iyi gidiyor ama ... 94 yapımı mı? Vaov, bunu gerçekten tahmin etmemiştim. Ama her izleyenini hayran ettiyse vardır bir bildiği diyerek devam ediyorum, henüz ilk sezondayım, şu anlık eğlenceli gidiyor :)

Aşk 101
Allahtan derslerim, işim varmış. Ne çıksa izlemişim, yaz yaz yoruldum! Evet, evet, bunu da çıkar çıkmaz izledim. Tripli bir lise dizisi, daha çok gençlere hitap ediyor. Bayıldım, deliriyorum diyemem ama beğendim. Bence iyi iş çıkarmışlar, Türk dizisi sektörünün Netflix'le daha çok işbirliğini görmek isterim doğrusu. (bkz. Rise of Ottoman da çok kaliteli işti bence, belgesel ve dizi karışımı, ilgilenirseniz bir göz atmanızı tavsiye ederim) Bu arada dizinin oyuncuları çok iyi seçilmiş bence, kurgusu sönük kalsa da oyunculardan kurtaracağını düşünüyorum. 4/5

Harley Quinn
Kimse neden bana DC'nin yetişkinler için Harley Quinn çizgi filmi çıkardığından bahsetmedi? Görünce dilim tutuldu, hemen başladım. Bence inanılmaz eğlenceli, Harley'nin çılgın dünyası ve ilişki problemlerine bayılan biri olarak modumu çok yükseltiyor diyebilirim. Çizgi film diye düşünmeyin, çizimleri çok eğlenceli ve komedi dizilerini aratmayacak bir kurgusu var bence. Hem Poison Ivy de var 😍 5/5


Kaçak Gelinler
Nereden çıktı bilmiyorum... desem de inanmayın, çok iyi biliyorum. (Bkz. aşağıdaki Noluyo Ya, Fırat Albayram) Hem zamanında ünlü bir dizi olduğu için, hem de izlediğim bir de Türk dizisi olsun canım, diye düşündüğüm için başladığım bir dizi. İnternetteki versiyonlarında görüntü kalitesi 15. bölüme (TV8e taşınma) kadar o kadar kötü ki, gözlerime yazık edip devam etsem mi bilemiyorum. Bir yandan da oldukça eğlenceli ama :) 

Noluyo Ya?
Youtube'u neredeyse yıllardır hiç doğru düzgün kullanmamış birisi olarak geçen aylarda keşfettiğim Noluyo Ya kanalıyla YouTube bağımlısına dönüştüm, yetmedi bir de bu çiftin her geceki Twitch yayınlarını da izlemeye başladım. Yine Nisan ayımın 'mutluluk' temasına uygun bir izleme oluyor. Huzurlu ilişkinin sırrını çözmüş iki evli oyuncudan bahsediyorum: Ceyda Kasabalı (Albayram) ve Fırat Albayram. İçerikleri sizi açmasa bile ikilinin ilişkisi her videoyu sonuna kadar izletir (öyle ki, alakasız ürün inceleme videolarına kadar izledim). Bence hayatınız için harika bir ilham kaynağı olabilir :)


Okumaktan da Geri Kalmadım Tabii!


Zaten gerek blogda, gerek Instagram'da, sürekli kitaplarla ilgili yazdığım için, bu gönderide bu kısmı uzun tutmayacağım. Bu ay okuduğum kitaplardan bahsettiğim paylaşımıma buradan ulaşabilirsiniz! Özetle, Paranormal serisine devam edebilmek için baştan başlamak zorunda kalma gibi bir duruma düştüm, bu Paranormal ve Doğaüstü'nü 2. kez okumamı açıklar sanıyorum. İlk okuyuşumda (2013) yaptığım yorumlara buradan ulaşabilirsiniz. Şimdi bir okuyunca düşündüm de, ulaşmasanız da olur. O zamanlar yazdığım yorumları okuyunca bana bile bir titreme geliyor :D

Bir Kadının Yaşamından 24 Saat yorumunu blogda paylaşmak için Stefan Zweig'den bir kitap daha okumayı bekliyorum fakat Instagram'da hafif bir ön-yorum yaptım diyebilirim. Buradan ulaşabilirsiniz. 

Asla Vazgeçme yorumum ise zaten blogda, buraya tık tık!

Bir dahaki ay daha çok kitap okumuş olarak karşınıza çıkmak dileğiyle...


Bütün bunların dışında kalan boş zamanlarımı da (kitap-blog işleri dışında) suluboya yaparak ve Teamfight Tactics oynayarak geçiriyorum ama şu an o kadar uzun zamandır yazıyorum ki ellerim koptu sanırım. Zaten aramızda fazla gamer yok sanıyorum ki... O yüzden bu kısmı da geçiyorum :D

Bu arada 1000Kitap hesabı açtım! Yavaş yavaş kitaplarımı ekliyorum, bana buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz!

Çok çok uzun bir yazı oldu, ben bittim arkadaşlar, o yüzden kapanışı kısa tutacağım. Umarım evde kalıyorsunuz, depresyondan uzak duruyorsunuz ve bu zamanlarınızı iyi değerlendiriyorsunuzdur. Nisan ayı sizin için nasıl geçti? Neler yaptınız, okudunuz, izlediniz? Benimle paylaşmadan geçmeyin, yorumlarınızı bekliyorum! Sağlıcakla kalın, hoşça kalın!

13 yorum :

  1. Verimli geçmiş nisan ayı bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldukça yoğun bir aydı diyebilirim :D

      Sil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş. Bende hayatımda beni mutsuz eden şeylerden uzaklaşmaya çalışıp mutlu olduğum şeyleri yapmaya çalışıyorum
    Brooklyn Nine-Nine bebde çok severim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Depresyon ve stresle başa çıkmazsak hayatımızı ele geçirip verimsizleştiriyor, karartıyorlar. Doğru yoldayız bence 💪 Yaşasın Brooklyn99 :)

      Sil
  3. Brooklyn 99 benim de sevdiklerimden. Düzenli takipçisiyim. Ben de The Mist dizisini izledim. Filmi daha güzeldi. ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa Brooklyn99 hayatın neşesi değil mi? :) Ben gerilim-korku diye izlememiştim o filmi, izlenecekler listeme alayım bari, bir Stephen King kurgusuyla daha titreme vaktim geldi :D

      Sil
  4. Nisan aynı bi bana verimsiz geçmiş. :D Ne güzel diziler, filmler, kitaplar hava da uçuşmuş. Geçen haftalarda başladığım kitabımı bitirsem öpüp başıma koyacağım, o derece. :D Öneriler çok güzel, ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahhahah yoksa hâlâ Karanlık Zihinler mi :)

      Sil
  5. Benim de daha çok izlemeyle geçti nisan ayım. sadece bir kitap okudum ama yıllık planımda geride olmadığım için buna takılmıyorum. 17 film izledim. Dizi olarak sadece That 70's Show'u izledim. 1,5 sezonu kaldı. Bitince Sherlock'a başlayacağım.

    1000 Kitap'a üye olmana sevindim. Kitap takibimi oradan yapıyorum. Suleuzundereblog adım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen ekliyorum :) Sen de bu aya bayağı bir film izlemişsin gerçekten, ilk duyduğumda çok şaşırmıştım :D

      Sil
  6. Nisan ayın gerçekten çok verimli geçmiş, ben de Brooklyn 99 dizisine bayılıyorum.
    The Godfather serisini izlememiştim bu süreçte izlerim diye düşünüyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Brooklyn99 bu süreçteki mutluluk kaynağımız :)) Ben de her ay GF serisinin bir filmini izleyeyim diyorum, eski filmleri art arda izlemek ağır geliyor :D

      Sil