Işığın olduğu yerde, karanlık da vardır.
Aşk, her şeye rağmen kazanacak mı?
Kelimelerle tarif edilemeyecek kadar korkunç şeyler yaşamış, bilinmeyenleri öğrenmişti. Şimdiyse kazanamayacağını bildiği bir savaşın içindeydi.
Nina Grey, hayatının aşkı Jared Ryel'la evlenmiş, onun çocuğunu taşıyordu. Ve ne pahasına olursa olsun, hayatta kalabilmek için bu çocuğu doğurması ve Jared'la birlikte karşılarına aldıkları Cehennem'le savaşması gerekiyordu. Acaba Nina ve Jared, Cehennem'dekileri mağlup ederek bu savaştan sağ çıkabilecekler mi?
Herkese merhaba! Nasılsınıııız? Ben, bu seriyi sonunda bitirdiğim için çook iyiyim doğrusu. Serinin okumadığım tek kitabı son kitabıydı ve yarım kalan serilerimi bitirme kampanyam sürerken bu seriyi de aradan çıkarmak istedim. Gelin görün ki serinin önceki kitaplarını okumamın üzerinden 7 yıl geçmiş ve hiçbir şey hatırlamıyordum. Dolayısıyla onları da tekrar okuduktan sonra bu kitaba geçebildim. Sadece 3 gün sürdü ama inanın bana, çok zorlu bir süreçti. Bu seriye nasıl katlanmışım hiçbir fikrim yok.
Direk yorumuma geçeceğim ama her şeyden önce bilmenizi isterim ki, yorumumdaki öfke ve bıkmışlık katsayısı bu kitap özelinde değil, seri özelinde olacaktır. Dolayısıyla bu yorumu spoiler içermeyen bir seri yorumu olarak da düşünebilirsiniz.
Öncelikle, bu hayatta başka kurgulardan özenilmiş çakma bir kurgu okumaktan daha kötü bir şey varsa o da şımarık, mızmız ve bencil bir karakterin kitabını okumaktır. Bu seri sağ olsun bana iki hissi de bolca yaşattı. Jamie McGuire ne yazsa okurum sanardım ama bu seri gerçek bir başarısızlık timsali sanki. Tek iyi yönü akıcı olması ve olayların akışında sıkmaması. Bunun dışında her şeyiyle ofsayt.
"Kitaplığımda vardı, okumayayım mı yani?" diye düşünenlere bu yorum biraz sert gelmiş olabilir. Şöyle söyleyeyim, oldukça okunabilir bir seri aslında ama ben yine de hayatımın son 3 gününü geri istemekten kendimi alamıyorum. Çünkü çok kaliteli seriler varken böyle bir seriyle vakit harcamış olmak istemezdim. Ama sıradan bir fantastik-aşk kitabı olarak düşününce, iyi bir seriydi diyebilirim. Ama asla en iyilere giremeyecek, ortalama bir kurgu olduğunu da göz önünde bulundurun isterim. Çok merak ediyorsanız başlamaktan çekinmemeniz için söylüyorum bunları. Ama açıkça söylemek gerekirse, elinizde yoksa bu seri, almayın.
Yine de Jared'ı seviyorum, belki de onun hatrına çevirebildim bunca sayfayı ama yeterli değildi, üzgünüm Jared... Sevgilin fazla sinir bozucu ve hiçbiriniz orijinal karakterler değilsiniz :(
Cennet Kitabı Özel Yorumu
Kitap akıcıydı, bir günde bitti. Bana hiçbir şey katmadı. Hatırladığım tek şey bla bla bla *Nina saçma bir hareket yapar* bla bla bla *Nina şımartılır* bla bla bla. Aslında tam katlanılır ve normal ilerliyordu ki en önemli sahnede yine Nina herkesi riske atacağını bile bile "ay yok ben yapamam burası benim saray gibi evime benzemiyo bunaldım yyiiiaa" diyerek aşırı saçma bir hareket yaptı ve bedelini gerçekten de başkaları ödedi. Sonra tabii ki insanlar Nina'yı yine "senin suçun değildi canım içinden öyle geldi yaptın" falan diyerek şımarttı. Uzun zamandır böyle saçmalıklar okumadığımı fark ettim. Keşke bu durum bu şekilde kalsaydı. Kitapta etkilendiğim noktaları cımbızla toplamaya çalışıyordum ama bu sahneden sonra fena değildi diye düşündüğüm her şeyi unutmuşum, üzgünüm.
İşte böyle, içimi yeterince döktüm sanırım. Bu seri hakkında böylesine kötü bir yorum yapmayı beklemiyordum ama gerçekten de sevmedim yani, ne yapabilirim ki? Okurken bu kadar sert hissetmiyordum, kapılıp gidiyordum kitaba ama ne zaman kitabın başından ayrılsam okuduklarımı düşünüp göz devirmeye başlıyordum. Bu yorumu hak etti bence... Siz bu seriyi okudunuz mu? Yorumlarınızı eksik etmeyin, görüşmek üzere!
Providence serisi yorumlarım:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder