Blair’in Tüm Dünyasını Yıkacak Bir Sır…
Bildiği Her Şeyin Yalan Olduğunu Kanıtlayan Bir Gerçek…
Rush Finlay her zaman tutkulu, küstah ve fevri davranışlar sergilese de Blaire onu değiştirebileceğine inanmanın aptallık olduğunu yeni fark etmiştir.Rush’ın ondan sakladığı bir sır ortaya çıkıp dünyasını mahvedince elinden gelen tek şeyi yapıp kaçar. Ama her şeyi geride bırakmak göründüğü kadar kolay değildir: Blaire onu affedemediği gibi unutmayı da beceremez…
Genç kadın evine dönerek yeniden hayata tutunmaya çalışır ancak yoluna devam etmeye çabalarken hiç beklemediği bir haber tüm planlarını yine altüst eder. Rush’ın onu geri kazanma çabaları ile kendini koruma içgüdüsü arasında kalan Blaire doğru yolu seçip seçmediğinden, hatta hayatının en büyük hatasını yapıp yapmadığından bile emin değildir.
Bir daha asla güvenemeyeceğiniz bir insana ümitsizce güvenmeye ihtiyaç duyarsanız ne yaparsınız? Yalan söyler, saklanır, kaçar ve hatalarınızın asla gün yüzüne çıkmaması için dua edersiniz…
Herkese merhaba! Güzel güzel edebi kitaplar okurken bu da nereden çıktı diye soran var mı? Çünkü ben de kendime bu soruyu sormadım değil... Şöyle ki hangi kitabı okuyacağıma karar veremezken güzel eski kura kutuma gözüm çarptı. Bir kağıt çektim ve sonuç karşınızda... Dedim ki neden olmasın, sonuçta kura asla yanılmaz, değil mi? ;) Ve gerçekten de yanılmadı, böyle çerezlik bir okumaya ihtiyacım varmış ve oldukça da eğlendim!
Bu kitap -seri- ile ilgili en çok sevdiğim şey, ne vadettiği belli ve size asla daha azını vermiyor. Bakıyorsunuz ve "İşte yazın sahilde buzlu içeceğimi yudumlarken okuyabileceğim çerezlik, new-adult türünde bir kitap." diyorsunuz ve tamamen beklentinizi karşılayan bir kitabı okumuş oluyorsunuz. Ve bana kalırsa, türünün en iyi örneklerinden biri de diyebilirim.
Okurken çok eğleniyorum, çünkü ne kadar klişe olduğu düşünülürse düşünülsün, bence karakterler gayet tatlı ve eğlenceli. Olay örgüsü de beni rahatsız etmedi, nispeten sürprizli yapmaya çalışıyor hatta yazar her kitabı ve ben bunu eğlenceli buluyorum. En güzel özelliği ise, inanılmaz sürükleyici! Bir günde 3 kitabı da okuyabilirsiniz, o derece. Bu sıkıcı evde kalma günlerinde yanımda olduğuna şükrettiğim bir seri oldu, şahsen minnettarım ve eğleniyorum :) Zaten ilk kitabın yorumunu gördüm de, ona da resmen tutkuyla bağlanmışım.
Gerçi bu kitapta beni rahatsız eden şey, artık 'romantik sahneler' diyeyim, bir garip yani. Diğer kadınlara yönelik new-adult kitaplarında hiç bu kadar keskin bir dille -yani resmen kirli muhabbetlerle- karşılaşmadım, bu da aklıma "Acaba diğer çevirmenler daha yumuşatarak mı çeviriyor bu sahneleri, yoksa diğer yazarlar bu kadar açık seçik bir dil mi kullanmıyor?" sorusunu getiriyor. Doğrusunu isterseniz sebebi ne olursa olsun bu kitaplar beni bu açıdan rahatsız etti. Seriye dair tek eksim bu olsa gerek.
Ay bir de herkesin Blaire şöyle mükemmel böyle kusursuz demesinden yoruldum bir yerden sonra. İyi kalpli bir karakter işte, herkesin iyi yönleri var kötü yönleri var abartmaya gerek var mı? Yazarlar karakterlerini böyle kutsamaya başlayınca bana bir soğuma geliyor doğrusu. Fakat new-adult'ın olayı bu olduğu için çok da kafaya takmamaya çalıştım.
Spoiler İçerir
Eee malum kitap ne zaman spontane olacak olsa bir işler çıkıyor, hazır Blaire'in de Rush'a dönmek için bir sebebe ihtiyacı varken hamile olması gayet güzel bir kulp oldu. Yalnız ilk kitapta böyle bir sahne olup da iki karakterin de bunun üzerinde 'Aa şimdi böyle bir risk var, bunu bir kontrol ettirelim' diye düşünmemesinden belliydi zaten. Ama unutmuşum ben onu, yine de şaşırmayı başardım :D Bir süre sonra tam mutlu sona ulaşıyorduk ki yepyeni bir olay çıktı, aynı tas aynı terane devam ettik. Bu kitapta bu işin çözüme ulaşmasını beklemiyordum ama yazar bu sefer mutlu son vermek istedi sanırım, bir engel daha aşıldı. Peki ya Nan ölseydi? O engel yine aşılacak mıydı :) Hiç sanmıyorum... Asıl görmek istediğim senaryo buydu aslında benim.
Spoiler Sonu
Yine eğlenceli ve şaşırtıcı derecede akıcı bir okuma daha bitmiş oldu. Bundan sonra serinin 3. kitabını okuyacağım, bir kez daha yarım kalsın istemiyorum. Hem kitaplar o kadar akıcı ve hızlı bitiyor ki tadına da doyum olmuyor. Serinin 3'ten sonraki kitapları Rosemary'deki başka çiftlerle ilgili sanırsam, zaten Türkiye'de de yok. Dolayısıyla bu seriye benim için -en azından belirsiz bir süreliğine- veda etmenin zamanı geldi. Ya şimdi ya hiç diyerek, 3. kitaba başlıyorum. Eh, o zaman Tehlikeli Yemin yorumumda görüşmek üzere, hoşça kalın!!
Rosemary Sahili romanları yorumlarım:
Yazar: Abbi Glines Yayınevi: Pegasus Çevirmen: Derya İmer Aydınlık
Sayfa Sayısı: 272 GoodReads Puanı: 4,20
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder