Bizler yalancıydık.
Güzel, ayrıcalıklı ve dertsiz tasasız,
lüks içinde yaşıyorduk.
Çatlayıp kırıldık.
Bu bir aşk ve macera hikâyesi…
Bir trajedi masalı...
Hangisi gerçek?
Hangisi yalan?
Kararı siz verin.
~
Güzel ve köklü bir aile. Özel bir ada.
Zeki fakat yaralı bir genç kız; tutkulu v e kararlı bir genç adam.
Dört kişilik bir arkadaş grubu; dostlukları yıkıma sürüklenecek Yalancılar.
Bir devrim. Bir kaza. Bir sır.
Yalan üstüne yalan.
Gerçek aşk .
Gerçek.
Yalancılar, aklınızı başınızdan alacak modern, karmaşık bir gerilim.
Okuyun.
Eğer biri kitabın sonunu soracak olursa da sadece yalan söyleyin.
Yalancılar... Kesinlikle bu kadar etkileyici olmasını beklemiyordum. Uzun zamandır beni derinden sarsabilecek bir kitap arayışındaydım, bana neden kitap okumayı bu denli sevdiğimi hatırlatabilecek özel bir kitap. Bir kitaptan etkilenmeyi hatırlayabileceğim bir kitap. Yalancılar ise bu tarz bir beklentiye girmeyi bile düşünmediğim bir kitaptı. Beklenmedik ve sarsıcıydı. Yıkıcı ve heyecan vericiydi. Kitabın şokundan çıkamazken uzun zaman sonra beni bu denli etkileyen bir kitap bulmanın çığlıklar ve dans etme isteği uyandıran hissini yaşattı bana. Eleanor & Park'tan sonra bu hissi tekrar yaşayabileceğime çok inanmıyordum fakat işte karşımda;
aşkımı ve nefretimi
gözyaşlarımı ve ilgimi
dehşetimi ve takdirimi
kazanan kitap
Yalancılar,
size bayıldım.
Bu kitap benim için milyonlarca duygunun, zıtlıkların birleşimi; karmaşık bir zihin ve sade bir kurgunun en etkili harmanıydı. Bu kitap tamamen su ve ateşti, dalgalar ve dumanlar, kayalar ve duvarlardı. Tüm gerçekler yalandı, belki de fazla gerçekti. Cadence kelimelerle
oynadı
oynadı
oynadı
Bir kahkaha ve bir haykırış zihnimizde uğuldadı. Yalancılar, bizi güldürdü; Yalancılar, bizi ağlattı. Yaban mersinli turtalar ve aile içi sorunlar, köpek havlamaları ve yaramaz çocuklar, yalnızca bir numaraydı. Bir sihirbaz ustalığıyla yazar, gerçekleri dikkatimizden en uzak kalacak yere, tam gözümüzün önüne sakladı. Şov bitti ve kartlar açıldı, nefesim kesilmiş bakmakla yetiniyorum.
Bir klasik yaz aşkı hikayesi sandım en başta, belki biraz drama katkılı. Güzelleştiğim O Yaz'a benzetmiştim, o yönde ilerler sanıyordum, tatlı sakin bir yaz kitabı. Sonra anlık bir rüzgar esti ve istemsizce gözlerimi kapattım. Açtığımda ise bambaşka bir diyardaydım. Yazın sıcağı gerçeklerin soğuğuna bırakmıştı kendini. Belki de yalanların, yanlışların, tereddüt ve farkındalıkların...
(http://wewereliarsbook.tumblr.com/)
(http://wewereliarsbook.tumblr.com/)
Ve kitap bitti.
Yalancılar vardı.
Yalancılar yoktu.
Yalancıları sevdim
ve onları özledim.
Farkındalığın acı kokusu geldi burnuma ve ellerimi sayfalarda gezdirdim yavaşça.
Kırmaktan korkarcasına bir şeyleri
birilerini
kırılgan gerçekleri
kanayan yalanları
özgürlüğü
ve tutsaklığı
özgürlüğü
ve tutsaklığı
Yalancıları.
Genel olarak çok bir olayı olmadığını kabul etmeliyim bu kitabın. Çok ağlamadım, çok gülmedim. Ama çok hissettim. Şiirselliği oldukça güzeldi ve kitabın sonunu da orjinal buldum. Yalancılar, oldukça az sayıda kitap içeren beni çok etkileyen kitaplar listeme ilk sayfadan, ben fark etmeden girmişti bile. Yazarın bu kitapta kullandığı dile hayran kaldım, yorumumun işleyişinden anlayabileceğiniz gibi. Kitabı henüz bitirmiş olmanın verdiği baş dönmesi ve yüz kez daha okuyabilirim hissinin verdiği heyecanla baş başayım. Henüz az önce okuduğum sayfaları sindirebilmiş bile değilim fakat okur okumaz hissettiklerimi sizinle paylaşmak istedim. Yalancılar'ı okuyun, onu sevin veya ondan nefret edin ama okuyun ve bir deneyimleyin isterim. Bu yorumu burada sonlandırıyorum çünkü depresyona üç kala size yazıyor gibiyim. Garip bir yorum olduğunun farkındayım, çünkü garip hissediyorum (güzel bir kitabı bitirmiş olmanın sarhoşluğu ve yoruma etkilerini gördünüz). Hepinizi seviyorum, hoşça kalın...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder