Çocukluk yılları gereğinden fazla erken sona eren, özgür ruhlu Camille "Cami" Camlin, üniversitenin ilk yılından sonra kendi evine çıkmıştı ve hayatını istediği gibi yaşayabilmek için çabalıyordu. Red Door'da çalışmak ve okula gitmek dışında başka bir şeye ayıracak vakti yoktu. Ta ki erkek arkadaşını görmek için çıkacağı seyahat iptal olana kadar... Şimdi önünde, yıllardır ilk defa ne yapacağını bilmediği bomboş bir hafta sonu vardı.
Trenton Maddox, Eastern State Üniversitesi'nin kralıydı. Arkadaşları onun gibi, kadınlarsa ona sahip olmak istiyorlardı ama trajik bir kazadan sonra hayatı altüst olmuş, okulu yarım bırakmıştı.
Kazadan on sekiz ay sonra Trenton, dul babasıyla aynı evde yaşayıp yerel bir dövmecide çalışıyor, babasına faturaları ödemesinde yardımcı oluyordu. Tam hayatının normale dönmeye başladığını hissettiği günlerin birinde, Red'de yalnız başına oturan Cami'ye rastladı.
Gürültücü kardeşleriyle başa çıkmaya alışkın olan Cami, Trenton Maddox'la başlayan yeni arkadaşlığını da idare edebileceğini düşünmüştü. Ama bir Maddox erkeği, âşık olduğunda bu sonsuza dek sürerdi; âşık olduğu kız, altüst olmuş dünyasını tamamen yıkabilecek kişi olsa bile...
Serinin Diğer Kitaplarının Yorumlarına Bakmak İçin:
Maddox Kardeşler #3 - Tatlı Ateş
Maddox Kardeşler #4 - Tatlı Yangın
Herkese yeniden merhaba! Bir Maddox kitabıyla daha karşınızdayım :P Bu kitap yanlış hatırlamıyorsam bana 2 yıl önce ilk çıktığında gelmişti ve ara ara başlamaya çalışsam da bir türlü okuyamamıştım. Geçenlerde aklıma düştü sebepsizce ve her ne kadar büyük bir beklentim olmasa da başladım kitaba.
İşin doğrusu, iyi ki beklentilerimi düşük tutmuşum, böylece hayal kırıklığına uğramamış oldum. Beklentilerimi az buçuk karşılayan bir kitap oldu bir diğer deyişle. Farklı bir aşk hikayesi ve Tatlı Bela'da bahsedilen Cami-Trenton ilişkisinin ayrıntılarını görmüş olmak bana yetti. Kitapta geriye kalan bütün ayrıntılar benim için ıvır zıvırdan ibaretti diyebilirim. En acı verici kısımsa büyük bir aptallık yaparak kitabın son sayfasına göz atmak ve kitabın tek esprisi olan "SIR"ı önceden öğrenmek oldu sanırım benim için. Ben nereden biliyim kitabın en büyük olayının son cümlesi olacağını.. Yani diyeceğim o ki kendinizi tutun arkadaşlar, ben yandım siz yanmayın :D
Kitabı okurken karakterler beni çok ikilemde bıraktı, beğendim mi beğenmedim mi karar veremedim uzun süre. Fakat nihai karar olarak ön planda tutulan karakterlerin hiçbirini beğenmedim diyebilirim. Hangisi daha tutarsız, hangisi daha aptal emin olamıyorum şimdi düşününce. Senaryo ise dümdüz bir yolda yaptığımız sarsıntısız rahat bir yolculuk gibiydi, hiç şaşırtıcı veya etkileyici bir olay yaşatmadı bize sağ olsun. Boş bir okuma deneyimi olarak nitelendirebilirim bu kitabı okuma sürecimi; ne kötü, ne de iyiydi. Bahsetmek istediğim bir kısım bile yok neredeyse. Sanki yazar sadece "Hazır Tatlı Bela'da bu ikiliden bahsedip milleti heyecanlandırmışken bir kitap yazayım bunlar üstüne de merakları gitsin bu arada başka bir seriye de yol açmış olurum." gibi düşündüğü için bu kitabı yazmış gibiydi. İki kitap arası bir köprü gibi.
Böyle yeriyor olmama rağmen kitaptan nefret etmiş değilim. Sadece çok kötü veya çok iyi diyemiyorum. Her şeyiyle ortada kalmış, vasat bir kitap olduğunu düşünüyorum. En çok canımı sıkan kısım ise kitabın sonları.
Spoiler
.
Zaten kitabın sonundaki sırrı önceden biliyordum, bu nedenle beni en çok meraklandıran Trenton'ın bu konu hakkında ne düşüneceği, nasıl tepki vereceğiydi. Fakat tek gördüğümüz bir kabullenme ve sarılma sonrasında her şey tamam çok mutluyuz. Bu ne saçmalık Allah aşkına ya :D Resmen gülme krizine girdim. Sen tüm kitap boyunca sır sır sır de sonunda 1 sayfa bile ayırma o sırrın açığa çıkma süreci için. Zaten tüm kitap boş ve anlamsız olaylar ve davranışlar silsilesinden oluşuyordu, toparlarsa sonunda toparlar diyordum, onda da iyice mahvetti. Umarım Tatlı Yalan bu kitabın saçmalığını affettirecek nitelikte olur. Yoksa Maddox'lardan tümüyle vazgeçeceğim. Belki de sadece Tatlı Bela'yı yazıp tadında bırakmalıymış yazarımız. Bilemiyorum...
..
Spoiler Sonu
Görünen o ki tekrar havaya girmeye başladım, yavaş yavaş yorumlarım destansılaşıyor :D Ve her ne kadar bu kitap bana fazlasıyla boş gelse de okurken çok sıkmadığı için ve Tatlı Bela'nın hatrına 3 puan vereceğim sanırım. Aranızda bu kitabı okuyan varsa görüşlerini mutlaka yorum olarak bekliyorum =) Hoşça kalın!!
Yazar: Jamie McGuire Yayınevi: Yabancı Sayfa Sayısı: 368
Çevirmen: Boran Evren GoodReads Puanı: 4,12
bu kitabı okumadım ama yazarın kızıl tepe adli kitabını okumuştum. düşük beklentilerle okunabilecek kitaplar yazıyor sanırım:) yorumun için tesekkurler.
YanıtlaSilProvidence serisini okuduktan sonra bu yazarın fantastik yazarı olmadığına karar kıldım o nedenle Kızıl Tepe'yi bilmiyorum fakat dediğinde muhtemelen haklısındır. :/
SilBu yan seriyi sırf Travis ve Abby hatrına okuyorum. Onları ara sırada olsa tekrardan sayfalarda görmek hoşuma gidiyor.Artık sıra ikizlerin hikayesinde :)...
YanıtlaSilNe zaman okurum bilinmez gerçi ama... :D
SilTatlı yalan bence tatlı sırdan daha iyi bir kurguya sahip. İşin içine FBI yın girmesi , Abby ve Travis hikayesinde geçen bazı olayların açıklamasının bu kitapta olması beni çok mutlu etmişti. Daha atraksiyonluydu diyebilirim.Tatlı Ateşi yani ikizlerin hikayesini daha okumadım ama bu yan seride en favorim Tatlı Yalan olucakmış gibi duruyor. En azından bu kitabı okumanı öneririm :D
SilReferans mektubunu aldığıma göre okuyacağım o zaman :D
Sil