Maskemin ardında gizlenen bu aşkı yalnızca sen görebilirsin...
Paris Opera Binasının mahzeninde, yüzü tanınmayacak derecede ürkütücü olduğu için insanlara görünmeden bir hayalet gibi yaşayan müzik dehası Opera Hayaleti, korodaki Christinee gizlice müzik dersleri vererek onun ünlü bir soprano olmasını sağlar ve zaman geçtikçe ona büyük bir sevgiyle bağlanır. Fakat ona sahip olmak isteyen tek erkek kendisi değildir. Bu gizemli Hayaletin genç kıza duyduğu tutkulu aşk bir süre sonra kendisini içten içe yakan bir kıskançlığa ve takıntıya dönüşmeye başladığında ise, Christinei tehlikeli ve karanlık bir sonun başlangıcına adım adım yaklaştırır.
Gaston Leroux'un klasikler arasında yerini almış, beyaz perdeye ve pek çok müzikale de uyarlanan ölümsüz eseri Operadaki Hayalet, tutkunun sıra dışı bir trajediye dönüşümünün hikâyesi…
Hazır kitabı da çıkmışken, filmini yorumlamak geldi içimden :D Bu arada, blogumdaki ilk film yorumum olduğunu söylememe gerek var mı ^,^
Ve filmin oyuncularına gelecek olursak başrollerimiz; Gerard Butler ve Emmy Rossum. İki muhteşem ve çok başarılı oyuncu, en azından benim gözümde. Zaten bir Emmy Rossum hayranı olarak filmi aşık ola ola izledim resmen. Filmdeki müzikler de oyuncular kadar muhteşemdi. Bu film -senaryosuyla- beklediğimden çok farklı çıktı. İyi veya kötü anlamda diyemem, farklıydı sadece. Belki bir yerde akıcılığını kaybetmiş olabilir kısa bir süre ama genel olarak diğer müzikallerle kıyasladığımızda eski olmasına rağmen çok başarılı buluyorum ben bu filmi. Zamanım olsa tekrar tekrar izleyebilirim, ve yine de sıkılmam.
Kitabın konusuna fazla değinmeyeceğim, tanıtımda yazanlar yeter diye düşünüyorum. Kitabını da merak etmiyor değilim ama zaman bulup okuyabileceğimi de pek sanmıyorum açıkçası. Eğer aranızda filmi izleyenler varsa, yorum bırakmadan geçmesin (lütfen ^,^). Düşüncelerinizi merak ediyorum, umarım ilk film yorumumu beğenmişsinizdir, hoşçakalııın! :**
☜♥☞
Puanım: 5 IMDB Puanı: 7,4
Süre: 143 dk Tür: Romantizm, Müzikal, Dram
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder