Alex bugüne dek iki şeyden çok korktu: Uyanışta kendini kaybetmek ve
İksire maruz kalmak. Ancak bazen aşk kaderden daha güçlüdür ve Aiden St.
Delphi de tanrılara, Alexi geri getirebilmek için savaş açtı.
Tanrılar, Sethin Alexin güçlerini ele geçirip Tanrı Katili olmasına
engel olabilmek için yüzlerce şehri yerle bir edip binlerce insanı
öldürdüler.
Ancak iş, Alexle Sethin bağını koparmakla bitmiyor. Bir Apollyon
öldürülemez teorisinde pek çok açık nokta var ve bu yıkımı durdurmanın
yolunu bilen tek kişi de yüzyıllar önce öldü.
Yeraltını koruyan duvarları aşmak, milyonlarca ruhun içerisinde tek bir
taneyi aramak ve sonra da geri dönmek çok zor. Ancak Alex Tanrı Katili
olmadan önce Sethi durdurmak zorunda yoksa kendisi Tanrı Katili
olabilir.
Önce kitap alışverişinde okumamış olanlar için neden kitabı geç aldığımı/okuduğumu söyleyeyim. İlk nedenim kitap ilk çıktığında kitapçıya her gidişimde Apollyon kalmamış oluyordu, bir türlü yetişemiyordum ya da onlar getirtmiyordu, bilemeyeceğim. Sonra bir kez farklı bir kitabı almak için uğradığımda bir baktım Apollyon! Hemen aldım tabii ki. Bir diğer nedenimse şu an okumam gereken birçok kitap vardı, aslında daha da bekletecektim ama dayanamadım maalesef. Ayrıca Sentinel'de yurt dışında çıkmışken okuyayım da Sentinel gelmeden biraz sindireyim diye düşündüm. Çok özlemişim ama Alex'i falan. :D
Neyse benimle ilgili kısmı geçip kitaba gelelim. Serinin diğer kitaplarından aşağı kalır yanı yoktu, hatta fazlası vardı. Dex'e İksir'i de çıkarttığı için kooocccaaammmannn bir minnet borçluyuz. Yoksa seri çok eksik kalırdı. Bu arada kitapta dikkatimi çeken ve çok da hoşuma giden bir şey oldu: Olaylar gittikçe kapsamlı ve önemli bir hal aldı. Bu tabii ki hepimizin beklediği bir şeydi ama somut olarak görmek de hoşuma gitti açıkçası. Mesela kitabın başında en büyük kaygıları Alex'e iksir verip vermemekken; kitabın sonunda olaylar bambaşka 'boyut'lara taşınıyor. Ve bir de mesaj var: Bu seride ölülerden umut kesilmez. Ama hala ölümlere ağlıyor muyuz? Evet.
Bir de bu kitapta Aiden o kadar ön plandaydı ki, yazarın diğer planlarda Aiden'ın kişiliğinden, konuşmasından çok az bahsettiğini düşündüm bir an. Ama şöyle bir düşününce diğer kitaplardaki azlık değil asıl mesele, Apollyon'daki her sayfa dolu doluydu. Ama Seth... Bu konu gerçekten tartışmak istemediğim türde bir şey. Seth'i düşündükçe içim bir kötü oluyor ama eminim yazar serinin sonunu Seth için kötü bitirmez. Zaten mantıken eğer kötü bir son olursa tüm Seth taraftarlarını karşısına almış olur -ki sayı hiç de azımsanacak kadar az değil-. Ben Aiden taraftarıyım ve kim ne derse desin yaptığı aşırı korumacılık, otoriterlik benim hoşuma gidiyor. Sanki dünyada onun gibisi çok varmış gibi bir de Aiden beğenmiyorlar :D
Şaka bir yana seri gerçekten hiç bıktırıp usandırmadan tam gaz devam ediyor. Ve yine heyecanlı bir son.! Sentinel'i merakla bekliyorum gerçekten. Bir de aklıma gelmişken, Seth'in soyunun geldiği tanrıyı sanki sürpriz gibi yazmış yazar kitabın sonunda ama bence 100-150 sayfa önceden barizdi kim olduğu. Yani hangi Tanrı olduğu. İnsan haliyse.. tamam bunu ben de pek beklemiyordum. Apollyon gerçekten dolu dolu bir kitaptı, ben de bunun üzerine uzuun uzun bir yorum yazayım dedim. Bana kalsa şuracıkta destan yazacağım ama sizi de fazla sıkmayım diyorum ve burada sözü size bırakıyorum. :D Yorumlarınızı bekliyoruummm :)
Serinin Diğer Kitapları:
0,5. Daimon
Puanım: 5 GoodReads Puanı: 4,5
Sayfa Sayısı: 512 Yazar: Jennifer L. Armentrout Yayınevi: DEX
Merhaba, 5 çıkmış almış mıydın?
YanıtlaSilhttp://www.kitapsihirbazi.com/kitap/melez-sozlesmeleri-5-avci-p554358.html
http://crazydreamernora.blogspot.com.tr/2014/02/avc-melez-sozlesmeleri-5-tantm-inceleme.html
SilUzun bir zaman geçti üzerinden.. :)