Tanıtım Spoiler İçerir
Aşk ve kıskançlık zorunlu bir kış tatilinde çarpışırsa, eğlence kana bulanabilir!
Rose, Dimitri'yi seviyor. Dimitri de belki Tasha'yı seviyor.
Ve Mason da Rose ile birlikte olmak için canını vermeye hazır.
St. Vladimir'de kış tatili geldi ama Rose tatil havasına bir türlü giremiyor. Muazzam bir Strigoi saldırısı okulu yüksek alarm durumuna geçirdi ve Akademi artık Gardiyanlar'la dolu.
Ki aralarında Rose'un çetin ceviz annesi Janine Hathaway de mevcut.
Ayrıca annesiyle teke tek dövüş yetmezmiş gibi, Rose'un yakışıklı eğitmeni Dimitri'nin de başkasında gözü var. Arkadaşı Mason ise Rose'a feci tutulmuş vaziyette ve Rose da erkek arkadaşı Christian'la bol bol yiyişen Lissa'nın beynine hapsolup duruyor!
Strigoiler yaklaşıyor, Akademi hiçbir riski göze almıyor. Bu sene, St. Vladimir'in yıllık kayak tatilli mecburi.
Ancak göz kamaştırıcı kış manzarası ve şık Idaho tatilköyü yalnızca bir güven ilüzyonu. Üç arkadaş ölümcül Strigoilere karşı bir harekette bulunup kaçınca Rose, onları kurtarmak için Christian ile güçlerini birleştiriyor.
Ancak kahramanlığın da bir bedeli var elbet...
Çok fena, çok.
Spoiler sonu
Serinin Diğer Kitapları & Yorumlarım:
1. Vampir Akademisi
2. Buz Öpücük (şu an buradasınız)
3. Gölge Öpücük
4. Kan Sözü
5. Ruh Bağı
1. Vampir Akademisi
2. Buz Öpücük (şu an buradasınız)
3. Gölge Öpücük
4. Kan Sözü
5. Ruh Bağı
Bu nasıl bir tanıtım anlayamadım ben. Kitabın özetini yazsaymışsınız bari. Nitekim öyle de olmuş. Bir sonunu yazmamışlar. İyi ki kitabı okumadan önce tanıtımını okumamışım, nefret ederim kitabın içeriğindeki olayları önceden öğrenmekten.
Neyse geçelim bu ıvır zıvırları, kitapla ilgili konuşacak çok meselem var. Aslında hepsini unuttum ama yavaş yavaş geleceğini ümit ediyorum. İlk olarak karakterler ile giriş yapacağım. Kitabın filmini izledikten sonra okurken hep o -berbat ötesi- filmdeki karakterler geldi aklıma. Karakterler berbat ötesi değil ama film öyle yani. Yine de Dimitri'yi sevmedim filmde. Rose ise bana kalırsa cuk oturmuştu. Lissa... Hayal ettiğim gibi değildi ama Christian'ın tipi hoşuma gitmişti. Gerisini hatırlamıyorum.
Rose'un karakterini seviyorum. Tabii ki o da ruhsal olarak çoğu kız karakter gibi kırılgan ama bunu dışa yansıtmamakta gayet başarılı. En azından şu son olaylara kadar. Bu karanlık meselesi gerçekten merak uyandırıcı. Bakalım ne çıkacak altından. Lissa ise... Ben Lissa'ya ne kadar uğraşsam da ısınamadım. Her daim Rose'un arkasına saklanan küçük kedi yavrusu gibi geliyor bana. Yani kendisini sevmiyor da değilim. Kararsızım, sanırım bu mesele diğer kitapları okuyunca karara bağlanacak.
Spoiler
Rose'un karakterini seviyorum. Tabii ki o da ruhsal olarak çoğu kız karakter gibi kırılgan ama bunu dışa yansıtmamakta gayet başarılı. En azından şu son olaylara kadar. Bu karanlık meselesi gerçekten merak uyandırıcı. Bakalım ne çıkacak altından. Lissa ise... Ben Lissa'ya ne kadar uğraşsam da ısınamadım. Her daim Rose'un arkasına saklanan küçük kedi yavrusu gibi geliyor bana. Yani kendisini sevmiyor da değilim. Kararsızım, sanırım bu mesele diğer kitapları okuyunca karara bağlanacak.
Mason.. İlk kitapta kendisi hakkında ne hissettiğimi hatırlamıyorum. Ama film sağolsun kendisini hiç de yakışıklı gibi haya edemedim bu kitapta. Ama karakteri gerçekten insanı kendisine bağlıyor. Çok sempatik ve her daim neşeli, espri anlayışı en üst düzeyde.. Rose'u deliler gibi sevmesi üzücü. Asıl üzücü kısım ise spoiler içeren bölümde gelecek. O kısmı okuyorsanız neden bahsedeceğimi az çok tahmin edebilmişsiniz demektir zaten.
Bu arada Christian'dan bahsetmedim. Çünkü bahsedilecek bir şey bulamıyorum. Kendisi kitaptaki favori erkeğim zaten. Her hareketi, konuşması, davranışı hoşuma gidiyor. Ama Lissa'yla yaşadıkları vıcık vıcık aşk midemi bulandırmıyor değil. Aşk böceklerine hayır!
Ve Dimitri.. Erteliyorum ama yine dönüp dolaşıp geliyoruz. Filmde sizce de yaşı abartılmamış mı? Demek istediğim neredeyse babam yaşında duruyordu! Hayalimdeki kesinlikle öyle değildi, -ve şişman değildi.- -tamam filmde de şişman değildi ama- -öyle gibiydi işte bilmiyorum- ama şu an hayalimde nasıl olduğunu da unuttum. Lanet olası filmler! Her neyse, yaşı yüzünden ben de Dimitri'ye biraz mesafeliyim. Ayrıca tüm kitapta Rose'a o hareketin çocukça bu hareketin çocukça deyip durdu, sanki babası konuşuyor sandım. Tamam deneyimli dedik de, biraz da kuralları takmayan biri olsaydı.
Aslında özünde kurallara bağlı kalmakta ne kadar zorlandığını da görmüş olduk. Bence bu zayıflığın üzerine gitmeli Rose, ben bu aşırı kontrollülük olayından sıkıldım (Şeytani gülüş)
Ve sırada sevgili yeni tanıştığımız karakter Adrian Ivashkov var. Selam yakışıklı! Öyle ama.. nedense ben bu adamı da yaşlı hayal ettim kitabı okurken. Nefret ediyorum böyle olmasından ama bir nedenle kafama kalıp gibi oturdu. Belki de Rose'un adama sürekli büyük erkeklerle takılmıyorum falan demesindendir ama.. bilemedim. Belki de cümlelerindendir. Konuşması bir garip geliyor. Anlıyorum ki asıl sorun Adrian'da değil bende. Bu soruna bir çözüm bulmak lazım ve bunun tek çözümü sanırım bir fotoğraf görüp onu kafama Adrian olarak yerleştirmek. Eh, ne olursa olsun, benim hayalimdekinden iyi olacağı kesin!
Ve sırada sevgili yeni tanıştığımız karakter Adrian Ivashkov var. Selam yakışıklı! Öyle ama.. nedense ben bu adamı da yaşlı hayal ettim kitabı okurken. Nefret ediyorum böyle olmasından ama bir nedenle kafama kalıp gibi oturdu. Belki de Rose'un adama sürekli büyük erkeklerle takılmıyorum falan demesindendir ama.. bilemedim. Belki de cümlelerindendir. Konuşması bir garip geliyor. Anlıyorum ki asıl sorun Adrian'da değil bende. Bu soruna bir çözüm bulmak lazım ve bunun tek çözümü sanırım bir fotoğraf görüp onu kafama Adrian olarak yerleştirmek. Eh, ne olursa olsun, benim hayalimdekinden iyi olacağı kesin!
Şimdi 180 derece dönerek konuyu tekrar Mason'a getiriyorum. Ve onun lanet olası ölümüne!!!! Ben sanmıştım ki... Eddie, olmadı Mia ölür sanmıştım. Ama Mason?! Yapılır mı bu bize? Tamam, belki Mason'la aramda özel bir bağ falan yoktu ama Rose'la daha aralarını tam düzeltemeden, konuşamadan ölmesi? Hem de aptalca bir fedakarlık yapmaya çalışarak ölmesi? O kadar içime oturdu ki! En çok da Rose'un uzunca bir süre cesedin başında oturmasından kafayı yiyip şok geçirmesinden etkilendim. Sanırım bizim güçlü (!) Rose'un yıkılışı beni Mason'ın ölümü hakkında en çok etkileyen etken oldu.
Ve bahsedeceğim iki önemli karakter kaldı. 1 numara: Tasha! Tasha'dan hiç hoşlanmayan birkaç kişiye denk geldim. Ben öyle değilim. (Bu karakteri de yine biraz yaşlı hayal ettim, hala falan olunca, sonra da güzelleştiremedim hayalimde. Ne olacak benim bu halim...) Güzel, başarılı, cesur bir karakter. Dimitri'yle araları iyi ve ondan hoşlanıyor. Eh, normal, zaten Rose'un Dimitri'den hoşlandığını bile bilmiyor, değil mi? Dimitri de kendisine yeşil ışığı yakınca, ikisi doğal olarak yakınlaştılar tabii. Dimitri'ye Gardiyanı olmasını teklif ettiğine şaşırmadım. Önünde hiçbir engel yoktu.
2 numara: Janine -Rose'un annesi-! İlk olarak, sizce de isim çok garip değil mi? Jeanine'i duydum ama Janine bir garip geldi. Her neyse. Ayrıca 1.55 mi?! Cidden mi? Benimle dalga geçiyor olmalısınız. Ve... Rose'un babası bir Türk mü? Ne bu? Şaka mı? Kesinlikle şaka olmalı... Okurken gözlerime inanamadım! Nazar boncuğu hediye etti ya! Ben de diyorum ne bu göz gibi şey, ilk başta aklıma geldi, nazar boncuğu gibi bir şey heralde dedim ama gerçekten nazar boncuğu olacağı aklıma gelmemişti :D
Janine'in karakteri hakkında.. karar veremediğim bir şey var. İşini kızından önce tutmasını anlıyorum ama Rose'a ne derecede değer verdiğini çözemedim. Yine de iyi kadın. Sanırım..
Kitabın sonunda sanki Rose bir anda büyümüş gibiydi. Demek ki olgunluk yaşla değil deneyimle doğru orantılıymış. O yaptırdığı iki çarpı dövmesi nedense benim için bile büyük anlam taşıyormuş gibi hissettim. Sanırım ben bu kitabı bayağı yaşayarak okudum. Özellikle sonlara doğru :D
Spoiler Sonu
İşte kitaba başlama serüvenim: Bir gün evde çok sıkılmıştım ve şöyle eğlenceli, çok da derin olmayan bir kitap okuyayım dedim. Aklıma bloguma bıraktığınız yorumlardan birinde Vampir Akademisi'ne devam et dediğiniz geldi. Ben de Rose'un renkli kişiliği, esprileri ve umursamazlığı şu an tam ihtiyacım olan şey dedim. Aslında bundan önce okuyacağım kitaplar vardı ama nedense onları okuyasım gelmedi. Elimde ne gariptir ki serinin 1-3-4-5. kitapları var ama 2 yok. Çünkü ben aldığım zaman baskısı tükenmişti. Her neyse, ben de e-book formatında okudum, aynı 1. kitap gibi, bunu da sonradan alacağım yani. Kitap aynı gün içerisinde okunup bitti, ama ebook biraz gözlerimi yorduğu için kalkıp da pc başına geçemedim. Ertesi günde dışardaydım falan derken yorum birkaç gün gecikti.
Diyeceğim o ki bence serinin 2. kitabı olarak gayet akıcı, eğlenceli, hafif romantik, biraz da dramatik bir kitaptı. Tadı damağımda kaldı. Serinin kitapları da elimde olduğuna göre en kısa zamanda devam edeceğim :) Aslında tam puan vermek istiyordum ama şöyle bir dönüp bakınca kitabın, özellikle ilk yarısının biraz içi boş olduğunu fark ettim. O yüzden 1 puan kırdım. Bunun dışında bir harikaydı!
Dimitri ve Rose'un birlikte olma olayı şundan dolayı mümkün görünmüyor; Dimitri demişti sanırım ölüm kalım anında Moroi'yi değil seni korurum diye. Dimitri açısından bu yüzden imkansız ama genel toplum açısından Dhampirlerden Moroi'lere hizmet etmeleri bekleniyor. Ya hizmet edecekler ya hizmet edecekler yani :D Evlilikleri ise ya Moroiler'den biriyle oluyor ki o durumda da büyük ihtimalle korudukları Moroi'yle evlenebiliyorlar ya da evlenmeden çocuk sahibi olabiliyorlar. Yani Dimitri ve Rose istese bile pek mümkün görünmüyor, içinde yaşadıkları toplumun onlardan bekledikleri farklı; evlilik ise sahip olmadıkları bir lüks. Spoiler vermemek için yazmıyorum, ama serinin devamında evlenen Dhampir'lerle ilgili bilgilere denk geleceksin. Orada daha iyi açıklanıyor sanırım.
YanıtlaSilSerinin ilk takipçilerindendim ben, o yüzden okurken karakterleri kendim yaratmıştım aklımda. Böylesi çok daha keyifliydi. Ama Dimitri benim gözümde hep Ben Barnes olarak kaldı, onu pek hayal edemedim işte :D Adrian'ı ben de başlarda tam oturtamamıştım kafamda ama sonra hayal edebildim ya. Aklımda biraz yavaş şekillendi ama oldu sonunda, ama hayal ederken en çok zorlandığım karakter Adrian'dı sanırım.
Bu kitap cidden Rose için bir dönüm noktası gibi bir şey; sonu da benim için büyük bir şoktu, feci etkilenmiştim... Devamı daha da heyecanlııı *-* Bir an önce oku devamını da ^_^
Tam açıklamak için klavyeye abanıyordum ki senin yorumunu gördüm *-* Benim açıklayacağım şekilde açıklamışsın. Ve nedendir bilmiyorum serinin en sevdiğim kitabı Buz Öpücük. :D Aslında serinin en boş kitabı olarak görülüyor. :/
SilDimitri, Rose ve Lissa için kafamda şekillenen bir oyuncu hep olmuştur ama hala Adrian'ı bir oyuncuya yakıştıramadım. :D
Vay canına, bu uzun açıklama için çok teşekkürler! *-* Şimdi sakin olup o notu siliyorum ki insanlar boşuna uğraşmasınlar benim için :D Ben de nedense aklımda sanki hep kesin bir yasak varmış gibi düşünmüştüm, tabii bu nedenler de yasağa bayağı bir yakın aslında. Ayrıca kesinlikle benim için de Ben Barnes muhteşem bir Dimitri. Ama aklımdan filmdeki oyuncuyu söküp atamadım bir türlü :/ Adrian da sanırım serinin devamını okurken aklımda daha iyi şekillenir. Umarım yani.. :D
SilNihan çok da boş bir kitap değil aslında ama gerçekten çoğu kişi serinin en boş kitabı demiş. Sanırım diğer kitaplar daha olaylı geçiyor :D Yine de serinin en sevdiğin kitabı olması anlaşılabilir bir durum bence =))
SilHemen diger kitaplarla devam etmelisin nora araya kitap alma bence daha cok yasayacaksin olaylari ve daha bu kitap ne ki digerlerine gore tasha konusunda ise diger kitaplarda karar vereceksin :)
YanıtlaSilHmm.. Demek öyle diyorsun :D Bu arada seriye senin tavsiyen üzerine devam ettim haberin olsun tatlım, teşekkürler tavsiyen için yoksa uzun bir süre boyunca okumazdım ve kitaplığımda yaşlanacaklardı :) Aslında şu an Siyah Buz'a başlamayı düşünüyordum ama sanırım seriye ara vermemek konusunu da düşüneceğim. Belki Gölge Öpücük kitabını öne çekebilirim ;)
SilDiğer kitapları hemen oku,hiç bekletme.Ben 6 kitabı da birsolukta bitirmiş,sonra ne ne oldu derken bir de bakmıştım tadı damağımda kalmış. :)
YanıtlaSilMadem çok fazla istek var o zaman gelsin Gölge Öpücük :D
SilSeriye devam ettigin icin pisman olmayacaksin benim yorumumu hatirlayip devam etmene cok sevindim :) 3. kitap bittiginde 4. kitaptan baska bir kitap aklina bile gelmeyecek iyi okumalar tatlim :)
YanıtlaSilTeşekkürler.. Bakalım nasıl olacak ^-^
SilMerhabalar! Pek çok bloğu sessiiizce gezen biri olarak bu blogu görünce sessiz kalamadim ve ilk blog yorumumu yapıyorum :) Bloğun tek kelimeyle HA-Rİ-KA ! İkinci bir kelimeyse BA-YIL-DIM <3 :) Gerçekten gerek adı olsun -ki çok hoşuma gitti kitaplari okuyan biri olarak Nora adının bu kadar hoş olduğunu bugüne kadar farketmemiştim, bilemiyorum artık belki de senin hoşluğundur ;D- gerek şu sağ alttaki YUKARI" yazısını taşıyan kanatlı kızımız (pek de hanım hanimcikmis :D) olsun sonraa gerek her şeyin mükemmel bir düzen içinde olmasi olsun -bir düzen hastası olarak bu konuda benden beş yıldız on puan aldin :) Özellikle yorumladığın kitapları alfabetik sıraya sokman falan yok mu, az buz da değiller hani..- yani daha sayayım mı bilemedim o alıntılar, o kitap alışverişleri, mimlerin falan hepsini çok ama çok beğendim !! Kitap zevklerimizin benzediğini farkettim bir de, mesela kitap alışverişlerinde -favori kısımlarımdan biridir bu arada :D- benim de okumayı istediğim kitapları gördüm hep. Sonraa bi benzerlik daha; ben de okuyacağım kitap hakkında çok sey bilmeyi sevmem, ana konuyu bileyim yeter gerisini kendim keşfetmek isterim :) -Burda da bir övgü daha; spoilera çok dikkat ediyorsun içim gayet rahat bir şekilde açabiliyorum yorumları *alkışlar* :))- Neyse senin de hep dediğin gibi ben de destan yazdım şu an :D Umarım sıkmamışımdır. Sadece hayranlığımı dile getirmek istedim. Bir blogum olsa tıpkı bunun gibi olmasını isterdim ben de :))
YanıtlaSilNot: Asıl konudan çok bağımsız bir yorum oldu bu farkındayım xs Acaba bi böyle toplu yorum yeri var mıydı ki çok da acemiyim bu konularda aslında. Neyse öyleysee hemen konuya baglayayim az da olsa : İlk kitabini okumuştum ben de, çok süper gelmediği için diğerlerini okumadım henüz , elime gecerse okurum inşallah. Sen bitir de seriyi senin yorumlarına göre bakarim artık :) Ellerine sağlık, iyi okumalar, mutlu günler.. Yeni yazılarını -destanlarını- dört gözle bekliyorum.. :)
-Anonim bir hayran, blogununun yeni bir müdavimi..
Her şey için çok teşekkürler! Yorumunu görünce çok mutlu oldum, blogumu beğenmene çok sevindim! :)) Ben de düzenli olmayı seviyorum, herkes aradığını bulsun istiyorum ama blogum dışarıdan giren biri için karmaşık olabilir diye eendişelerim vardı, içimi rahatlattın :D Maalesef bir toplu yerimiz yok herkes her türlü yorumu istediği yere bırakabilir :D Seriye gelecek olursak ben de ilk kitabı okuduğumda "biraz abartılmış bir seri" diye düşünmüştüm. Ama seriyi okudukça daha çok beğenmeye başladım, şu an 3. kitabı okuyorum. Kurgu derinleşiyor, gizem artıyor. Sanırım bu seri de gitgide güzelleşen serilerden. Bence madem başlamışsın, yarım bırakma ;)
SilBu arada, yaşını sormamın bir sakıncası var mı acaba? Merak ettim de :)
YanıtlaSil-Abh
Özel soruları pek cevaplamıyorum bu aralar, umarım anlayışla karşılarsınız :)
SilSeriyi okuyalı yıllar oldu ve yorumunu okurken fark ettim ki karakterleri hatırlasam bile olayların çoğunu unutmuşum. Benim zamanında severek -hatta bayılarak- okuduğum bir seriydi. Tabi , üzerinden zaman geçti. Tekrar okusam aynı şekilde hoşlanır mıyım bilemem. Ama kesinlikle devam etmen gerektiğini düşünüyorum. Olay örgülerinin birbirine bağlı olduğu kitaplardan oluşuyor seri. Diğer yorum yapanların da dediği gibi bekletirsen unutabilirsin :)
YanıtlaSilŞu an 3. kitabı okuyorum, harika ilerliyor :D Gerçi daha bir olay olmadı ama işler biraz karanlıklaşıyor. Serinin 4 ve 5. kitabına da aralıksız devam etmeyi düşünüyorum :)
SilSeri çok harika KESİN okumalısınız EMİNİM BEĞENİRSİNİZ.
YanıtlaSilNOT: BLOĞUNUZ ÇOK HARİKAAA BAYILDIM.
Gerçekten bende merak ettim kaç yaşındasınız ?
Seriye devam ediyorum ve teşekkür ederim ^^ Özel soruları pek cevaplamıyorum bu aralar, umarım anlayışla karşılarsınız :)
Silmüthiş heyecanlı bir seri.Tasha yı sevmene şaşırdım çünkü hiç hiç sevmiyorum ve bu konuyu seriyi tamamen bitirdiğinde yeniden konuşmak isterim :) not:baştan beri sevmiyordum onu!
YanıtlaSilTamam, biliyorum, anladım, Tasha ileride kötü karakter oluyomuş ama bu kitapta hiç öyle bir belirti yoktu, çoğu kişi -evet, siz de dahil :D- en baştan beri sevmese de ben bu kitapta hoşlanmıştım. Anladığım kadarıyla kendinden zorla nefret ettirecek :P
Silinan nefret etmekle kalmayacaksın :) hala kin duyuyuyorum :) ve kesinlikle yazının üstüne gelmiyorum hatta düzenli olarak takip ettiğim tek blog :)
SilHehehh alınmadım zaten şakasına demiştim :D Allah bilir ne çıkacak bunun altından çok merak ettim 3. kitapta hiç sözü geçmiyordu o.O
Silkendiside geçmese keşke :)
SilAynen bende en basindan sevmemistim :)
YanıtlaSilAnladım yalnızım üzerime gelmeyin nasıl olsa ben de ileride sevdiğime pişman olacağım :D
Sil