Nora'nın Kitaplığı : Kızıl Yükseliş (Kızıl İsyan #1) - Kitap Yorumu

18 Ağustos 2019 Pazar

Kızıl Yükseliş (Kızıl İsyan #1) - Kitap Yorumu


Ben dünyaları ateşe verecek kıvılcımım. Ben zincirleri kıracak çekicim. Ben halkımın ve esaret içinde yaşayan herkesin umuduyum. Çünkü biliyorum ki insan kendini köleleştiren adaletsizlikle özgürleşemez. Gelecekte, renk kodlarına göre sınıflara ayrılmış Toplum'un en alt sınıfını Kızıllar oluşturmaktadır. Diğer bütün Kızıllar gibi Darrow da, Mars'ı yeni nesiller için yaşanılır bir gezegen haline getirdikleri inancıyla günlerini madenlerde çalışarak geçirmektedir. Üstelik bunu severek ve isteyerek yapmakta, kanı ve teriyle çocuklarına daha iyi bir dünya bırakacağına inanmaktadır.

Ancak Kızıllar kandırılmıştır. Darrow, halkının yozlaşmış yönetici sınıfın kölesinden başka bir şey olmadığını keşfettiğinde adalet özlemi ve kaybettiği aşkının anısıyla hırslanır. İnsanlığın yeni nesil Altın hükümdarlarının güç için mücadele ettiği efsanevi Enstitü'ye sızmak için her şeyden vazgeçer. Hayatı ve medeniyetin geleceği pahasına en başarılı ve en vahşi Altınlarla rekabet etmek zorunda kalacak olan Darrow'un düşmanlarını yenmek için artık yapmayacağı şey yoktur… Bu, onlardan birine dönüşmek anlamına gelse bile.

HERKESE MERHABA! Şu an inanılmaz coşkuluyum çünkü şu an itibariyle effsane bir serinin ilk kitabını bitirmiş bulunuyorum. (Yani aslında iki ay oldu ama anılar tekrar canlanıyor) Bu serinin ilk iki kitabını esaslı bir seriye başlamak istediğim için sipariş etmiştim çünkü zamanında çok konuşulmuş, övgü toplamış bir seriydi ve ben de -ne diyebilirim ki- kolay ikna olabilen bir insanım. Fakat şu kadarını diyebilirim ki, iyi ki almışım ve iyi ki de okumuşum. 

Kızıl Yükseliş'i bir kelimeyle tanımlamam gerekirse bu kelime sanırım çılgınlık olurdu. Evet evet, Kızıl Yükseliş tam anlamıyla bir ÇILGINLIKtı. Kitabın ilk başları biraz monoton geçti ve beni ne oluyor ya bu nasıl bir kitap böyle anlayamadım gibi şeyler düşünmeye sevk etmişti. Fakat o "kitap başları" diyebileceğimiz kısmın sonunda öyle bir olay yaşandı ki! Ne desem spoiler olur :D Şu kadarını diyebilirim ki, hislerimi anlatmaya kelimeler yetmezdi ve daha kitabın 60 (?) küsürüncü sayfalarında falandım sanırım. Kendimden geçmiştim. Okuduğum kitabın temellerinin acımasızlık, belki de daha çok acıyla işlenmiş bir kitap olduğunun bilincine vararak devam etmeye başladım. Herkes bu olaydan benim kadar etkilendi mi bilmiyorum... fakat ben belki de işleri -sebepsizce- çok kisişelleştirdiğimden dolayı mahvoldum denilebilir.

Kitabı dört parçaya böleceksem sıradaki parçaya 2. parçası diyebilirim ve kitabın ikinci parçası yine biraz durulmuş ve sakin geçti, sanki yazar önceden olanları sindirmemiz ya da belki de tam tersi hemen unutup gitmememiz için okurları olan bize biraz zaman vermişti.

Sadece okuyanların anlayabileceği şekilde Açlık Oyunları olarak adlandırmayı uygun gördüğüm 3. kısım ise beni gerim gerim gerdi ve sabırsızlandırdı, kızdırdı hatta delirtti. Cidden bu kadar uyumsuz ve takım olmayı beceremeyen bir grup olması mümkün müydü? Eh, 4. kısmı çok hatırlamıyorum çünkü başroldeki karakterimiz gibi ben de tükenmiştim artık. Bu kitap dolu dolu bir kurguya sahip derken dalga geçmiyordum, tatildeydim ve neredeyse gün boyunca okuyordum ve gerçekten, hani derler ya, burama kadar gelmişti. Kötü olduğu için değil asla, sadece tabiri caizse aşırı yüklenme yaşadım denebilir. 4. Kısma dair hatırladığım tek şey sinirimi bozan ufak bir detay. Eh, aklıma gelmişken bu noktada biraz spoiler'a girme durumundayım.


Bu Paragraf Spoiler İçerir
Ay lanet olsun biliyorum ölen ölmüştür gitmiştir bitmiştir sonsuza kadar yas tutulmaz ama ben Echo'nun ölümünü kabullenemezken Darrow'un karşısına Kısrak'ın çıkması bir de karşılıklı ilgileri falan beni inanılmaz üzdü ve rahatsız etti. Durmadan aklıma Echo geldi ve Darrow'un da aklına Echo'ya ihanet etmiş gibi hissetmesi gelmesi gerektiğini düşündüm. Bu beni kötü biri mi yapıyor olabilir ama dediğim gibi ben bu durumu anlamsız bir şekilde çok kisişelleştirdim ve ne zaman Darrow'un yüzünde bir gülümseme oluşacak olsa ben istemsizce kendine gel Echo'yu unuttun mu diye çıldırmaya başlıyorum. O yüzden kitabın Kısrak'lı kısımları benim için biraz acı verici geçti. Kısrak'ı sevmediğimden değil, çekici, hoş, eğlenceli, akıllı ama Echo? Echo'ya ne olacak :'( Yine ağlamaya başlamadan bu bahsi kapatıyorum. Aylar geçti ama çok hassasım hâlâ.
Spoiler Sonu 

Sonuç olarak bu kitap beni mahvettiği kadar kendine çekti de diyebilirim. Bu arada, yanlış anlaşılma olmasın, Açlık oyunları dediğim kısım aslında Açlık oyunlarıyla tamamen alakasız. Bana onu anımsatan bazı sebeplerden dolayı kafamda o kısımları bu şekilde kodladım :D Hazır Altın Oğul da elimdeyken seriye devam etmek istiyorum ama serinin devam kitaplarını alma konusunda endişelerim mevcut olduğundan devam edemiyorum. Pegasus Yayınları'nı insafa davet ediyorum, birkaç ayda bir 10tl zam yapıp durulur mu Allah aşkına! Biz de insanız...hatta öğrenciyiz. Lütfen biraz anlayış...

Yorumlarınızı eksik etmeyin... Bir sonraki yorumda görüşmek üzere, hoşça kalınn!

Serinin Diğer Kitapları & Yorumlarım:

3. Sabah Yıldızı
4. Demir Altın

Yayınevi: Pegasus    Yazar: Pierce Brown     Sayfa Sayısı: 448
GoodReads Puanı: 4,27    Çevirmen: Selim Yeniçeri


5 yorum :

  1. pegasus yayınlarından kitap alamıyorum. hiç almayarak kendimce ufak bir direniş gösteriyorum ama farkında değiller :)
    bu seriyi ben de aşırı merak ediyorum. güzel yorumlamışsın ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle teşekkür ederim! Benim de durumum sizin gibi... Yılda 100 kitap alıyorsam ancak 5-6 Pegasus vardır içinde, onlar da çok büyük indirimler yakaladıklarımdır genelde... Ve bence merak ediyorsan mutlaka okumalı ve bu dünyayla tanışmalısın :)

      Sil
  2. Ben de birkaç ay önce iki kitabı da 20şer tl'ye almıştım ortalama bir indirimden. Şimdi üçüncü kitabı en uygun 30tl'ye bulabiliyorum, keşke o zaman alsaymışım :) Bu fiyatlar bir de ciltsiz versiyonlarının fiyatı, öyle düşünün... Siz erkenden alarak çok iyi yapmışsınız gerçekten :D

    YanıtlaSil
  3. Çok beğenilen bir kitap ama Pegasus alırken fiyatlar yüzünden en az üç kez düşünülmeli :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum. Kitabı çok beğendim ama bu fiyatlara değer mi emin değilim...

      Sil