Tek Bir Seçim
Fedakarlık Gerektirir
Tek Bir Fedakarlık
Kayıp Getirir
Tek Bir Kayıp
Sorumluluk Haline Gelir
Tek Bir Sorumluluk
Savaş Demektir
Tek Bir Seçim
Seni Yok Edebilir
Her Seçimin Bir Sonucu Vardır. Tris Sevdiklerini Ve Kendini Kurtarmak Zorunda. Üzüntü Fedakarlık Kimlik Bağlılık Kurallar Ve Aşkla Ilgili Sorunlarla Boğuşurken Bu Hiç De Kolay Olmayacak. Üstelik Savaş Başlıyor Ve Herkes Tarafını Seçmek Durumunda. Ancak Geri Dönüşü Olmayan Bir Yola Giriyorsan Zafer Getireceğini Umduğun Seçim Tüm Hayatını Altüst Edebilir.
Bu haksızlık. Halbuki çok sinir bozucu ve karanlık bir kitabı bitirdiğim için beni biraz dinlendirip, eğlendirebilecek, aksiyon dolu havasını, özgürlük rüzgarlarını bana aktarabilecek bir kitap okuma isteğiyle başlamıştım Kuralsız'a. Peki ne elde ettim? Koskoca bir karanlık ve psikoloji bozukluğu yaşayan bir karakter. Onu suçladığımdan değil. Fakat anladım ki Kuralsız'ı okumaya hazır değilmişim. Çünkü beklentilerim ve gördüklerim arasında dağlar kadar fark var.
Baştan söylemeliyim ki bu bir eleştiri yazısı. Yapacağım tek övgü ilk kitabın ne kadar güzel olduğu. İkinci kitabın olmamasından değil fakat bilemiyorum, beni boğdu bu kitap. Sanki Tris sürekli bir uyuşturucu etkisi altındaydı, hep bir karamsarlık, karanlık, bir ölme merakı... İçim daraldı.
Bu kitaptan en büyük şikayetim: Neden hep şimdiki zaman kullanılmış? "Odaya giriyorum. Tobias'ı görüyorum. bla bla bla" Halbuki ilk kitapta hiç gözüme batmamıştı ama bu kitapta çok rahatsız etti. Neden bilmiyorum, sadece öyle. Bir türlü odaklanamadım kitaba. Yani kitaptan soğumamın bir nedeni de bu. Kesinlikle -.-
Spoiler
Tris'in davranışlarını geçtim, aile üyeleri ya ölü ya hain, hadi bir nebze anladım diyelim. Tobias'a ne demeli? Babasına olan nefretini anlıyorum da, anne sevgisine muhtaç olması da normal diyorum ama at gözlüğü takmış gibi davranışları "Tobias" karakterine yakıştıramadım ben. Gerçi biz Dört'ü tanıyoruz, Tobias'ı değil. Ayrıca Tris'e güvensizliği ise çok ayrı bir boyuttu. Tris de çok güvenilir değildi gerçi bu kitapta. Bilemiyorum... Bu kitabı okuduğumda hiçbir karakteri tanımadığımı hissettim. Yazar yepyeni kişilikler oluşturmuş sanki. İlk kitapla uzaktan yakından alakası yoktu. Ve kesinlikle hoşlanmadım, umarım 3. kitapta bu değişir.
Sp. Sonu
Tris'in bir anda ultra-zeki seviyesine ulaşmasına da diyecek lafım yok. Kanında Bilgelik var diye dahi olmak zorunda değil ki. Ben zorlama buldum bunu biraz, o bozuk psikolojisi ile kitaptaki bütün problemleri, kişilerin davranışlarını, komploları veya her türlü olayı kolayca çözebilmesi fazla ütopikti. İnandırıcılığı yoktu. Distopik bir kitapta inandırıcılık aramam size saçma gelebilir belki ama kitabın inandırıcılık seviyesini göz önünde bulundurarak söylüyorum bunu.
Daha diyecek çok şeyim var fakat bu yorumu daha da uzatmak istemiyorum (uzattı), içeriğe hiç girmeyeceğim, çıkamam diye korkuyorum. Bunların dışında iyi yönleri de tabii ki var kitabın, mesela Tina, Uriah tarzı karakterler çok hoştu. Kitap akıcıydı akıcı olmasına da ben bir oturuşta çok uzun uzun okuyamadım. Karamsar havası boğdu biraz, dediğim gibi. Bunun dışında birçok olay oldu, şok edici, büyük-küçük, birçok olay. Fakat hiçbiri beni tatmin etmedi çünkü hepsini Tris'in gözünden üzerinden siyah duman çıkan olaylar olarak okuduk. Olayın karanlığına kapıldığımdan o aksiyonu, heyecanı hissedemedim.
Okurken kitabı fırlatasım geldi ve sanırım 3. kitabı okumak için biraz nefes almam gerekiyor. İlk kitaba yaşadığım hayranlık ve buna sinir olmam seriye olan aşkımı, sevme derecesine indirgedi diyebilirim. Kitap kötü değildi fakat ilk kitabın kurgusundan kurtardı bence. Tüm söyleyeceklerim bu kadar. 5 puan vereceğim harika bir kitaba ihtiyaç duyuyorum şu aralar... Fakat sınav kitapları her zaman önce gelir :( Hoşça kalın!
Yazar: Veronica Roth Yayınevi: Artemis Sayfa Sayısı: 512
Liste Fiyatı: 25 TL GoodReads Puanı: 3,89
Film Trailer
Kitabı okuyalı epey zaman geçti olayları tam anımsayamıyorum ama beniec sürekli ordan oraya yok o böyle biriymiş yok o şöyleymiş yerleri yormuştu.Şimdiki zaman benim hep gözüme batıyor açıkçası ilk kitabı elime aldığımda okuyamamıştım ama sonra alışmıştım.Ama dediğin gibi 2.kitapta göze yine de batıyordu.
YanıtlaSilAncak ben sevmiştim ya Kuralsızı sanırım okurken pempe gözlüklerimi takmışım :D Ya da Tobias'ı düşünüp durmuşum :D
Ben de Tobias'ı düşünüp durmak isterdim ama kitapta Tobias vardı ama yoktu gibi geldi bana. Bilemedim şimdi :D
SilKaramsar kitapları okuduktan sonra bende de durduk yere bir üzüntü başlıyor. Pozitif enerjim emiliyor resmen , o derece etkileniyorum kitaplardan. O yüzden dram tarzından bir kitap okursam mutlaka araya komik , eğlendirici bir kitap koymak zorunda kalıyorum. Aynısı sana da olmuş anladığım kadarıyla :)
YanıtlaSilAynen öyle, bundan önce okuduğum kitap çok karamsardı, özellikle sonları. Buna eğlenmek için başladım ama bu da karamsar çıkınca iyice sinirlerim bozuldu. Şu an başladığım kitap da karamsar. Mart ayı bana pek iyi gelmeyecek sanırım :)
SilResmen duygularımı tercüme etmişsin.Trisin davranışları falan aşırı sinir oldum kıza.Bu kadar karamsarlıktan sonra yandaşı hemen okuyamam heralde
YanıtlaSilAynı şekilde...
SilKaramsar olması bir yana bu kitap bana o kadar karışık geldi ki anlatamam.Uyumsuz'la hiçbir alakası olmaması,sürekli bir yerlerden bir yerlere gitmeleri ama hiçbir gelişme olmaması-belki bana öyle geldi,emin değilim-gibi nedenlerle olayların içinden bir türlü çıkamadım.Sanki uzatmış da uzatmış gibime geldi yazar.400'e gelip bıraktım maalesef:/Belki filmi çıkmadan son bir çabayla tekrar okuyabilirim ama Yandaş uzun süre kitaplığımın bir kenarında bekleyecek gibi görünüyor.Umarım Deliryum'un ikinci kitabı çıkar da 5 puanlık bir kitap okuyabiliriz bir an önce!
YanıtlaSilKatılıyorum.! Yalnız kitabı 400de bırakman hiç olmamış. Bence azmet ve bir an önce bitir. Emin ol kitabın sonu kitaptan çok daha iyi ;)
Sil