Nora'nın Kitaplığı : Fareler ve İnsanlar - Kitap Yorumu (Yaşlanıyor muyum?)

20 Nisan 2020 Pazartesi

Fareler ve İnsanlar - Kitap Yorumu (Yaşlanıyor muyum?)


Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small'un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar. Steinbeck insanın insanla ilişkisini anlatmakla kalmaz insanın doğayla ve toplumla kurduğu ilişkileri de konu eder bu destansı romanında. Kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindeki gibi; 

"En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider..."


Herkese merhaba! Şu an resmen kafayı yiyorum, hafızama hiç mi hiç güvenim kalmadı, çok şaşkınım! Bu kitaba olan yorumumu her yerde haykırdığımı sanıyordum ve buna dair anılarım olduğuna yemin bile edebilirim ama bir de ne göreyim! HİÇBİR YERDE kitaba dair hiçbir yorum yazmamışım, GoodReads'te veya Instagram'da bile. Şaşırıyorum çünkü bir kitabın yorumunu bloga hemen giremiyorsam en azından daha sonra gireceğim zaman düşüncelerimi hatırlamak için GoodReads'te oylama yaparken oraya yorumumu özetle de olsa yazarım veya Instagram'da kitaba dair paylaşım yaparken. Ama hepsinde kitapla ilgili paylaşım yapmış olmama rağmen 1 cümle yorum yazmamışım! O zaman sahip olduğum bu yalancı hatıralar da neyin nesi ve en kötüsü: Yaşlanıyor muyum?

Benim hakkımda konuştuğumuz yeter, şimdi bu değerli kitaptan bahsedeyim biraz. Fareler ve İnsanlar, belki de birçoğunuzun çocukken okuduğu -benim okumadığım- tarihi kurgu sayılabilecek bir çocuk klasiği. Çocuk klasiği dedim ama çocuklara nasıl okutuyorlar bu kitabı anlamadım gerçekten, nitekim Şeker Portakalı'nda da aynı şoku yaşamıştım. Çabuk büyüyüp hayatın ne kadar nahoş yönlerinin olabileceğini anlasınlar hemen mi istiyoruz? Doğruya doğru, ne çocuğum olsa çocuğuma, ne de küçük kardeşlerime okuturum bu kitabı. Verin gençler okusun, onlar görsün dünyanın kaç bucak olduğunu da şu umursamaz tavırları belki azıcık olsun yumuşar, insanlara karşı daha duyarlı olmayı öğrenirler.

Bu ufak şaşkınlığı bir atlattıktan sonra kitap hakkında 'gerçekten' ne düşündüğüme geçelim. O kadar etkilendim ki... Hiçbir fikrim yoktu ve hiç beklemiyordum bu kitaptan etkilenmeyi, bana neyin çarptığını anlayamadım desek yeridir. Beklenmedik bir duygu seli, harika bir samimiyet ve burukça gülümseten bir arkadaşlık öyküsü... Sanırım bu kitabı böyle özetlerim. Spoiler vermek istemiyorum bu yazıda, sadece kitabın -okumayanlar için- düşündüğünüzden çok daha iyi olabileceğinden bahsetmek istedim. İlgi alanınıza girmesinin ihtimali bile varsa okuma listelerinizde üste çıkarmanızı tavsiye ederim. Bana kalırsa bu kitap kaç yaşında olduğunuz önemli olmaksızın, ölmeden önce okumanız gereken kitaplardan birisi.


İlk başlarda çocuk kitabı okur gibi bir deneyim verdiği doğru, hadi nereye varacaksa varsın artık işim gücüm var, gibi bir edayla okuyordum, ta ki varacağı yeri görene kadar. Bu arada oldukça akıcı ve kendini okutan bir kitap yani, yanlış anlaşılma olmasın. Mesela ben Küçük Prens'i okurken biraz sıkılmıştım -yalan yok- ama bu kitapta olay örgüsü daha akıcı bir şekilde ilerliyor ve karakterler de ilgi çekici bana kalırsa. 
Kitapta yükselen bir gerilim hissi size 'bela geliyor' sinyalleri vermeye başlıyor bile ve ben okurken de zevk aldığımı belirtmeliyim. Okuma sürecinde 'iyi gidiyor 4 puan civarında' diye düşünürken bitirince tabii ki tereddütsüz tam puan vereceğim kesindi.

Bu kadar beklenmedik şekilde hoşuma giden bir kitabın yorumunu paylaşmamış olmam da beni çok şaşırttı çünkü şu an bile yazarken kitabı düşününce heyecan yapıyorum. İlk bitirdiğimde yanıp kül oluyordum heyecandan ve bu kitabı okuyun diye çığlık atmak istiyordum. Attım sanmıştım, ne yazık! Bu arada, en kısa zamanda John Steinbeck'ten başka kitaplar da okumak istiyorum, dolayısıyla önerisi olanlar lütfen benimle paylaşsın :)

Ne kadar da uzattım lafı! Ama bence bu gecikmiş yorum için değerdi. Umarım hepiniz ve yakınlarınız sağlıklısınızdır! Benimle yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın, bu zor günleri daha çabuk atlatabilmemiz için lütfen evde kalın, hoşça kalın!


“Bizim gibilerin ailesi yoktur. Biraz paraları olduğunda hemen harcayıp bitirirler. Onları düşünen tek bir kişi bile yoktur bu dünyada...”
“Ama biz öyle değiliz,” diye sevinçle bağırdı Lennie. “Şimdi bizi anlatsana.”
George bir an sustu. “Ama biz öyle değiliz,” dedi sonra.
“Çünkü...”
“Çünkü sen varsın benim yanımda ve...”
“Ben varım senin yanında. Biz ikimiz hep birbirimizin yanındayız, işte böylece bizi düşünen biri var bu dünyada,” diye bağırdı Lennie zafer kazanmış gibi, sevinçten yerinde duramayarak.


Yazar: John Steinbeck    Yayınevi: Sel Yayıncılık     Sayfa Sayısı: 126
Çevirmen: Ayşe Ece    GoodReads Puanı: 3,87

8 yorum :

  1. Ben de çok etkilenmiştim. Steinbeck, insan doğasının karanlık yüzünü anlatmak konusunda yetenekli. Bence de çocuklar için uygun bir kitap değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılıyorum, aydınlık yüzünü anlatmak konusunda da bir o kadar yetenekli (bkz. Lennie) :)

      Sil
  2. Yazardan ilk okuduğum kitaptı. Sonra İnci'yi okudum ve bayıldım. Yazarın bütün kitaplarını okumalıyım dedim. Sırada Gazap Üzümleri var. Yazardan okuduğum tek kitap İnci, onu da şiddetle tavsiye ederim ama uyarıyorum o da çok üzen bir kitap :-(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnci'yi küçükken okumuş ve çok etkilenmiştim. Ama hiç hatırlamıyorum ve muhtemelen çocuklar için kısaltılmış bir versiyonudur. Ben de sırada onu okumayı düşünüyordum, tavsiyen ve uyarın için teşekkür ederim ^.^ Gazap Üzümleri'ni de çok duyup gördüm, onu da merak ediyorum, yorumunu dört gözle bekliyor olacağım!

      Sil