Karşınızda Ateşyürek Celaena Sardothien...
ÖLÜMCÜL GÜZEL EFSANEVİ
Aelin Galathynius tahta giden uzun yolda ihanete uğradı, sadakatle ödüllendirildi; arkadaşları kayboldu, yenilerini edindi; büyüye sahip olanlar ve olmayanlarla aynı tuhaflıklarda buluştu. Savaşçı prensine ve ona güvenen insanlara söz verdi, onları korumak için gücünün derinliklerine indi. Ama canavarlar geçmişin dehşetinden ortaya çıktıkça ve karanlık güçler krallığını elinden almaya çalıştıkça, tek kurtuluşun, sevdiği her şeyin sonu olabilecek çaresiz bir arayışta saklı olduğunu anladı.
Cam Şato, Karanlık Taç, Ateşin Vârisi ve Gölgeler Kraliçesi’nden sonra epik fırtına kalbinizi yakacak.
Herkese merhaba! 1 haftalık yorucu bir sürecin ardından serinin 5. Kitabını da bitirmiş bulunuyorum. Nasıl moralimi bozdu bu kitap anlatamam, halbuki her şey nasıl da günlük güneşlik gidiyordu! Bu kitapta bana kalırsa Aelin artık başrol olmaktan çıkmıştı, çoğunlukla başkasının gözünden gördüğümüz herhangi bir karaktere dönüşmüştü. Bu da beni rahatsız etti çünkü... eh, başkalarının gözünden Aelin’e bakınca bir süre sonra gerçekten de tek gördüğünüz eline fazla güç geçmiş şımarık bir prenses oluyor bence. Sevdiğimiz Aelin’i bu kitapta kaybettik gibi -yazarın Chaol’a yaptığı gibi Aelin’i de değiştirdiğini- hissettim kitap boyunca ve okuma hevesim çok düştü. Bir anda Aelin çok uzak ve soğuk hissettirmeye başladı. Özellikle önceki kitaplarda tek bir harfini bile kaçırmadan okuduğum Aelin-Rowan sahnelerine bu kitapta doğru düzgün yükselmedim bile. Dorian, Manon, Elide, Lorcan sahnelerini bayılarak okudum oysaki.
Bu isimlerden bahsetmişken... Nasıl oldu anlamıyorum ama Elide-Lorcan sahnelerini hevesle bekler oldum kitap boyunca. Resmen fanları oldum durduk yere! Ben galiba iflah olmaz bir flört düşkünüyüm, arayı yaptılar diye Aelin-Rowan'ın pabucunu dama atıp Elide-Lorcan'a sardım bu sefer de 😹 Bir de şu Lorcan'ı ilk insan gibi çizmeseler şu fanartlarda... Ayrıca geçen kitapta yeterince sevemediyseniz bile bu kitapta Manon'a hayran kalmamak elde değildi. Çıldırma derecesinde aşık olmuş olabilirim, ayrıca Dorian'la inanılmaz bir çift oldular. Yani çift oldular derken tamamen mecazen konuştuğumu anlamışsınızdır diye umuyorum.. İkisi hakkında daha fazlasını okumak için sabırsızlanıyorum!
Bu kitap birçoğunun en sevdiği kitap olmuş, belki de o yüzden benim beklentilerim bambaşkaydı ve karşılanamayınca hayal kırıklığına uğradım. Son 100-200 sayfa çok daha iyiydi, özellikle son 50 sayfadaki olayları çok sevdim tabii ki. Yani çok sevilecek olaylar değildi ama tanıdığımız Aelin’i kaybetmediğimizi gördüğüme sevindim. Kitapta yine beklenmedik ve bomba bir olayın -sonunda da olsa- gerçekleşmesine sevindim. SJM’nin en önemli olayları zorla en sona saklamasından rahatsız olduğumu fark ettim. Polisiye değil bu sonuçta, kitap boyunca bizi sıkıp ipuçları biriktirip her şeyi en sonda açıklamak zorunda değil yani. Bence tam tersine negatif bir etki doğuruyor çünkü benim gibi sabırsız olduğu için polisiye okuyamayan okur tipleri için kitap tam bir kabus oluyor böyle 😹 Ayrıca yine Aelin’in her şeyi kendisine saklamış olmasına hasta oldum. Yazarın sürekli, sürekli bunu yapması hile gibi geliyor bana. Tam bir çıkmaza giriyorlar hop Aelin’in kendilerinden sakladığı bir şey yardıma geliyor falan 🙄 İyice sinir küpü oldum kitabın sonunda. Ama çok da sevdim ve etkilendim, kafam öyle karışık ki! Yine de sanırım Şafak Kulesi’ni okumadan önce büyük bir mola vermem lazım. Nitekim hayatım zora girdikçe böyle kitaplar okumak yoruyor beni. O yüzden bu Ekim’i bir süre çerezliklerle geçireceğim gibi🌸
Bu arada söylememe gerek var mı bilmiyorum ama çeviri yine, serinin önceki kitapları gibi (belki de daha da fazla) berbattı. Türkçe bilen birisine editörlük yaptırabilir misin Dex? Aramızda bunu bedavaya bile yapabilecek gönüllüler var inan. Her şey gözlerimizin daha fazla kanamaması için...
Yazar: Sarah J. Maas Orijinal İsim: Empire of Storms Yayınevi: Dex
Sayfa Sayısı: 700 GoodReads Puanı: 4.53
Dex Yayınları son zamanlarda okuyuculardan çok tepki alıyor. Hem özensiz baskıları hem de pahalı fiyatları yüzünden ama değişen bir şey olmuyor sanırım.
YanıtlaSilMaalesef öyle.. Dilimizde tüy bitti isyan etmekten ama her şey iyidense kötüye gidiyor zaman geçtikçe :(
Sil