Penryn'in küçük kız kardeşi Paige kayboldu. İnsanlar korkuyor. Bir annenin kalbi kırık. Penryn San Francisco sokaklarında kardeşini arıyor. Sokaklar neden bu kadar boş? Herkes nereye kayboldu? Paige kardeşinin izini sürerken, meleklerin gizli planının merkezini buluyor ve ürkütücü gerçeklerle yüz yüze geliyor.
Raffe kanatlarının peşinde. Onlarsız meleklere katılması imkansız. Tekrar kanatlarını kazanmak ya da Penryn'in hayatını kurtarmak arasında kaldığında, hangisini seçecek?
Melekler, insanlar ve canavarların korku dolu hikayesi, Meleğin Düşüşü'nün ardından, Kıyamet Sonrası ile devam ediyor.
İçimdeki kitap okuma isteğini alevlendirmek için başlamıştım aslında, o yüzden bayağı ani bir karar oldu. Ama iyi de oldu. Bir yandan da olmadı. Çünkü kitabı tamamen Raffe'yi görme umuduyla okudum ama sonlarına kadar gerçek anlamda Raffe'yi görememenin hayal kırıklığı içerisindeydim. Bu bir spoiler sayılmaz, sadece erken uyarı diye düşünün. Ben gece yatarken başladım ve kitabı okudukça "Raffe'yle bir konuşsunlar kapatıp yatacağım." dedim ama sonuç büyük hüsrandı, özellikle ertesi gün şişen gözlerim için.
Sonuç olarak bu kitap yine ilk kitap gibi 2 (teknik olarak 24 saat içinde) günde bitti ve güzelce de bir etki bıraktı üzerimde. Penryn'in "yalnız kurt" maceraları çoğunlukta olsa da özellikle Raffe'nin olduğu kısımları gözlerim parlayarak okudum. Raffe'nin alaycılığını, Penryn'in kick-ass tavırlarını özlemişim. Çok özlemişim.
Bu serinin favori serilerimin başlarında olduğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum artık. Yazar bu seriyi 5 kitap olarak ayarlamıştı -ben ilk kitabı bitirdiğimde öyle görünüyordu en azından- ve ben de bunun rahatlığıyla okudum. Ama kitabı bitirince bir baktım 3 kitap ve "üçleme" yazıyor. Çıldıracağım galiba. Çığlık atmak istiyorum. Favori karakterlerimden olan bu ikiliden ayrılmak için daha çok erken! Tabii Dex 3. kitabı ne zaman çıkarır bilemem ama bunun bir önemi de yok, ne zaman çıkarırsa çıkarsın bu seriye veda etmek için çok erken olacak. Bu kurgu çok daha derinleştirilebilir ve uzatılabilirdi. Neden böyle yan çizdin yazar neden?? :'(
Teknik meselelere gelecek olursak, her zamanki gibi kapak resmi, kalitesi ve basım-sayfa kalitesi çok kötü. Çeviri en başlarda baştan savma geldi bana ama sonradan kitabın diline alışmış sanırım çevirmen. Keşke seri olan kitaplarda çevirmen değişikliği olmasa fakat bunların elde olmayan nedenleri de olabiliyor tabii ki. Neyse, ben bu teknik meseleleri eleştirmekten yoruldum artık, bizi duyan yoksa boş yere bağırmanın bir anlamı yok sonuçta.
İçerik olarak da Raffe pek görünmediği için ilk kitap kadar bayılmadım, ama yine de çok sevdim. Sadece... 3 kitap çok az geliyor. Neyse bu konuya tekrar girmiyorum. Sürükleyiciliğinden, ardı ardına gelen olaylarından, heyecan ve geriliminden hiçbir şey kaybetmemiş seri bu kitapta. Sadece biraz duygu eksikliği vardı, o kadar. 5 kitap olsa görmezden gelebilirdim ama.. tamam tamam, sustum.
Daha ne diyebilirim bilmiyorum, bu serinin kurgusu, her karakterin -yan karakterlerin bile- inanılmaz bir derinliğinin olması ve sıradanlıktan çok uzak olması (ve Raffe'nin nefes kesiciliği vs vs.).. Gerçekten. Kaliteli. Distopya-fantastik-romantizm ve maceranın birbirine muhteşem bir şekilde girmesi bunun en önemli örneği zaten.
Uzun lafın kısası yine beni benden bir Susan Ee kitabıyla karşı karşıyayız. Olaylara fazla girmeden yaptığım sınırlı sayıda yorumlardan oldu :D Herkese bol kitaplı ve eğlenceli günler, hoşça kalın!
Raffe çok mu az? Hayallerim yıkılıyor şu an. Hatta sesini duyabiliyorum yıkılışının yani. Onun özellikle Penryn'e yaptığı vedadan sonra onun yaşadığını öğrendiğinde daha çok onun yanında durmak ister diye falan düşünmüştüm. Ama olsun yine de eminim büyük bir zevkle okuyacağım. Teşekkürler.
YanıtlaSilBen de büyük üzüntü duymuştum ama ona rağmen muhteşem bir kitap ;)
Sil