Nora'nın Kitaplığı : KCBT 11. Blog Tur - Dikkat! Aşk Çıkabilir || Asude'nin Kitapları & Çekiliş

11 Temmuz 2014 Cuma

KCBT 11. Blog Tur - Dikkat! Aşk Çıkabilir || Asude'nin Kitapları & Çekiliş

Yayınlanmış Kitapları

1. Gül ve Avcı


Bir başkaldırıdır aşk... Önce isyancısını yıkar!

Bir Erkek
Varlığı hem tehlikeli ve korkunç, hem de sonsuza değin güçlü ve korunaklı Onun karşı konulmaz etkisine kapılan bir kadın sıcak bir gülüşüyle ısınabilir, mavi gözleriyle sonsuz bir denize açılabilir, siyah saçlarıyla zifiri bir geceye korkusuzca dalabilirdi. 

Ona yaklaşmak ise ateşe çırılçıplak yürümek demekti.

Bir Kadın
Hem bir Tanrıça kadar sarsılmaz, hem de titremeye hazır bir yaprak gibi ürkek ve utangaç Bir erkeği masumiyetiyle prangasız tutsak edebilir, incindiğinde ise bütün dünyaya kafa tutabilirdi. Kalbi ve masumiyeti acımasızca ihlal edildiğinde artık onun için ateşe yürümek zamanı gelmişti. 

Kadın ateşten korkmuyordu, çünkü çoktan yanmıştı.

Evelyn Rosa Drummond, en değerli varlığı olan kalbini bu tehlikeli adama sunduğunda onun aşkına erişebileceğine inanmıştı. Oysa tüm varlığını emanet ettiği Harewood Dükü Julian Benedict Wharton tarafından bir fahişe olarak görülmek gibi korkunç bir yanılgının kurbanı olmuştu.

Ve talih, karşısına dayanılmaz bir intikam fırsatı çıkardı. Herkesin çekindiği bu tehditkâr ve gizemli adama yapılan cinayet suçlamasını ispatlayacaktı. Oysa Julianın en yakınına kadar sızmayı başardığında, kalbinin müthiş bir sınanmaya tabi tutulacağından habersizdi.

Gönlünü bir kez daha bu cazibeli adama kaptırmayacağına söz vermek ise gölgesine sığındığı bir yalandan öteye gidemeyecekti!

Satın almak için: Kitap Sihirbazı

Sayfa Sayısı: 464   Yazar: Asu De   Yayınevi: Ephesus
Liste Fiyatı: 22 TL   Dil: Türkçe

2. Pabucumun Ajanı


Ben Deniz Akın; Fiyasko Birlik Başkanı, yirmi beş yaşında, babasının kızı, annesinin kız kurusu, ekonominin niteliksiz iş gücüyüm. Klasik bir dünyalı, yurdum insanı, fazlaca dağınık ve meteliğe kurşun değil, ancak palavra sıkan beş parasız biriyim.

Tuna Üstüner ise 'Enler' listesinin zirvesinde bir yakışıklı, holdinglerin genç veliahdı, titiz ve disiplinli tam bir Kurumsal Kasıntı. Ben bir enkazsam o bir saray, ben bir köleysem o bir kral, ben bir esintiysem o bir tufan. Ve o benim hem felaketimin, hem de kurtuluşumun adı.

Bizim hikâyemiz nefretle başlayıp, şiddetle devam ederek, aşkla yol aldı. Beni şirketinden kovması hiçbir şey ifade etmiyordu, çünkü kanunlar bizi birbirimize mecbur bırakmıştı. Tuna her gün beni görecek ve ben her gün onun aşkıyla savaşacaktım. Bu aşk çıkmazının ortasında onu mahvetmek için tutulan bir ajan olduğumu ise çoktan unutmuştum.

Hem de onunla evlenecek kadar!

Satın almak için: Kitap Sihirbazı

Sayfa Sayısı: 504   Yazar: Asu De   Yayınevi: Ephesus
Liste Fiyatı: 25 TL   Dil: Türkçe

3. Dikkat Aşk Çıkabilir


Birbirlerinden nefret eden iki insandı onlar Ama evlendiler!
Uslanmaz bir asosyal olan İlkimin hayatındaki tek amaç başarılı bir bilim kadını olmaktır. Onun modayla, makyajla işi yoktur ve gözlüğünün ardındaki dünyada ders notlarıyla mutludur. 

Evlenmek için hayallerinin profesörünü beklerken, karşısına tehlikeli, kaba, bilimden anlamayan, öfkeli bir işadamı çıkar. Martin Turner Bu Amerikalı adamla asla evlenmemesi gerektiğini bilse de, muhteşem kariyerinin anahtarının onun ellerinde olması işleri rayından çıkaracaktır.

Genç kız, ilk andan beri koşarak kaçmak istediği bu yakışıklı ve karanlık adama, hayatının tüm ideallerini çiğneyerek tutkuyla çekilirken, ilk kez gerçek bir kadın gibi hissetmeye başlar.

Ve genç adam, gizli çıkarları uğruna evlendiği bu kızı Amerikaya götürdüğü gün ondan kurtulma planları yaparken, sessiz karısı hayatının merkezine yerleşir. 
Aşk, nefreti gölgesi gibi takip ederken, bu nefretten bir aşk doğabilir mi? Peki ya sırlar açığa çıktığında gerçek aşk yalanlara direnebilir mi?

Satın almak için: Kitap Sihirbazı

Sayfa Sayısı: 528   Yazar: Asu De   Yayınevi: Ephesus
Liste Fiyatı: 25 TL   Dil: Türkçe


Henüz Yayınlanmamış Hikayeleri


4. Katilimi Beklerken


Katilinden kaçan bir kadın, sadece bedeniyle değil ruhuyla da ona teslim olacaktır. Ve ruhsuz bir katil, bu kadının gözlerinde kaçtığı her şeyi bulacaktır.

Okumak için: Wattpad


5. Yamuk Prenses


Sosyetenin gözbebeği, şımarık, dediğim dedik, çılgın bir kız.... 
Yeraltının bir numaralı karanlık, tehlikeli adamı bir mafya! 
Genç adam intikam alacağı gün geldiğinde önüne çıkan küçücük bir engel olan o kızdan kolayca kurtulacağını sanıyordu. 
Oysa zararsız görünen o engel hayatını cehenneme çevirecekti! 
Belki de cennete!

Okumak için: Wattpad


6. Büyük Nefretler Aşkla Başlar


Amy bir ünlü bir şarkıcıya körkütük âşık olmanın bedelini ağır ödeyecektir. Hem de bizzat âşık olduğu kişi tarafından: Dünyanın en yakışıklı erkeği, başarılı bir şarkıcı, şımarık ve kesinlikle bir piç kurusu olan Brett Warren, kasaba kızı Amy'nin kalbini kırdığında intikamın bir gün geleceğini muhtemelen tahmin edememişti...

Okumak için: Wattpad


7. Babam İflas Edince


“Bu renk bir ton açık kalıyor anne? Delirdin mi? Giyemem bunu., gitmiyorum okula işte” diyerek yatağa boylu boyunca uzandım… 

Annem birkaç haftalığına Kore’den ziyaretime gelmiş, bu süre boyunca beni özüme döndürme gibi hayallerle etrafımda dönüyordu. 

Elindeki Christian Louboutin marka ayakkabıyla kapı önünde durup, sinirden çatlamak üzere olduğu bakışlarını bana dikerek konuşmaya başladı:
“Bu topuklar beyninin pekmezini akıtınca kanınla muhteşem bir uyum gösterir ama.” Dedi sinirle.

Sanırım ağlamak üzereyim, hayatımın en berbat günü. 

Okumak için: Wattpad


8. Cehennem Çiçeği


Tahta kapı gıcırdayarak açıldığında genç kız nefesini tuttu. Dudaklarını birbirine bastırıp sessizce bir dua fısıldadı. Muhafızlar yoktu ve titrek alevlerden başka her şey ölü bir sükunet içinde kaskatı kesilmişti. Cawdor Kalesi’nin duvarları, yüzlerce yıllık taş merdivenleri genç kıza yardım edercesine sessiz bir anlayışla itaat etmekteydi.

“Tanrı yanımda” diye düşündü ve tüm cesaretini toplayıp dışarıya temkinli bir adım attı.

Duvarlar boyunca usul usul raks eden meşale alevleri Charlotte’ın sırrını paylaşıyordu. Loş, sarı ışıkta adeta yere bile değmeyerek parmak uçlarında iki adım daha attı. Dönerek alçalan merdivenlerin başında durup ardından aşağıya baktı. Görünürde kimse yoktu. Herkes sıcak yatağında derin uykudaydı. Şeytanın kendi de dahil! Charlotte o adamı hatırlayınca dişlerini birbirine kenetledi. Çenesini o kadar sıkmıştı ki etinde yanma hissedene kadar “Şeytan”a küfretti. Bütün kötü duaları, huzursuz ruhları, Arafta kalmış iblisleri bu gece, onu yatağında kıvrandırmaları için çağırabilmeyi istedi. 

Düşünceler boynuna bir ilmek gibi sarılıp ruhunu daraltmaya başlayınca koşarak merdivenleri inmeye başladı. Çıplak ayakları buz gibi taşlara değince saç diplerine kadar ürperse de yavaşlamadı. Bu lanetli kaleden, şeytanın ininden kaçıp gitmeliydi. Bir daha ona kanamaz, onun dokunuşlarıyla kendinden geçemezdi. Eğer “Şeytan” alevini Charlotte’a bir kez daha sunacak olursa, genç kız; ona sokulup, kuytuluğunda teselli arayacağını, bu alevle ısınacağını biliyordu! Tanrı’nın bu gece için bahşettiği cesareti bitirip tüketmeden cehennemden kaçmalı, bu dehşetli ateşten kendini kurtarmalıydı! Lanet olası kalbi hala yanmak istese de bunu yapmayacaktı.

“Koş Charlotte, Sakın geriye bakma!”

Okumak için: Wattpad


9. Benim Küçük Leydim


“Tavuklar yolunacak, patates ve soğanlar soyulacak. Sonrasında kazanlar parlatılacak, ocağın altı güzelce yakılacak. Ve Tüm bunlar benim ömrüm bitmeden yapılacak! Of!”

Okumak için: Wattpad


10. Aşk ve Nefret Arasında


Rüzgar sertti bu gece… Keskin bir kılıç gibi dokunduğu yeri yarıp geçiyordu adeta. Henüz eskileri erimeden gece boyu durmadan yağan karı çöldeki dalgalara çevirmişti. Beyaz dalgalar uçsuz bucaksız arazileri boylu boyunca örtmüştü. İnsanı içine çeken ölümcül bir büyüye sahipti bu dalgalar. Üzerine yatıp huzurlu bir ölüme uyumak.

Ama yürümeliydi Nami Sol … Büyüye kapılmadan, adımlarını ve kararlılığını gevşetmeden sadece yürümeliydi.

Acımasızca kestiği saçları artık ensesini ve boynunu örtmediği için montunun yakasını kaldırıp, ince atkısını soğuğa karşı desteklemeye çalıştı. Yine de fayda etmedi. Küfürler yağdırdı kendine, bu saatte, henüz tembel güneş bile dünyayı aydınlatmaya tenezzül etmemiş şafak vaktinde gitmek de nerden çıkmıştı.

“Hayır..” dedi, sonra “Başka zaman olmazdı.” … “Olmazdı.” Diye tekrarladı..

Beyaz dünyayı seyretmekten vazgeçip önüne bakıp emin adımlarla yürümeye devam etti. Beyazın büyüsü kendisini sarsa da dün gece giydiği gelinliğinin beyazı aklına gelince nefretle yüzünü astı. Çocukluğundan beri hayalini kurduğu gelinlik kesinlikle bu değildi. Yaşadığı büyük tezata güldü geçti ve adımlarını daha sağlam attı kaçarken, kendi düğününden, düğün gecesinden kaçarken…

Okumak için: Facebook


11. Kalbin İntikamı


Henüz Noel gelmesine bir aydan fazla bir zaman vardı. Ancak küçük kasaba beyaz bir örtünün tutsaklığına girmiş ve bu haliyle büyüleyici bir görüntüye kavuşmuştu. İnsanların terk etmek için türlü yollara başvurduğu bu yer en çok kar yağdığında yaşanmaya değer bir yere dönüyordu. Kasabanın en büyük ve en göz alıcı evinin ikinci katındaki camın önünde dikilen Tae Yoon dalgınlıkla dışarıyı süzüyor, kar altında, dalları yere kadar eğilen çam ağaçlarının taşıdığı güzel beyaz yüke hayranlıkla bakıyordu. Birkaç gün sonra bu sakinliğin biteceğini, nihayet yıllardır uğruna yaşadığı şeyin artık gelmekte olduğunu düşünmeye başladı.

Düşünceleri çalan kapıyla dağıldı. İçeriye giren sadık arkadaşı Myun elindeki dosyayla karşısına dikildi.

“Diğer tüm ayrıntılar burada.” Dedi, sesinde arkadaşının yapacağı şeyi onaylamayan bir ifade vardı. Tae Yoon bunu sezmiş olacak ki kaşları çatıldı, itaatkar bir bakış attı ardından.

Büyüleyici derinlikteki gözleriyle adamın elindeki dosyaya baktı. Birkaç gün sonra kendi öz kızı tarafından tüm itibarı lekelenecek olan adamın, Kim Han Sun’un kızı Ma Ri’nin dosyasına.

Okumak için: Facebook


12. Mutsuz Gelin


"Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir."

Okumak için: Facebook


13. You Are (Not) Alone


Ağzındaki çöpü umarsızca dişlerinin arasına kıstırdı Lisa. Geniş çayırın ortasında gelmek üzere olan baharın kokusunu duyumsuyor, bugünü de atlattığı için keyifle gülümsüyordu. Evet keyifliydi. Genç kızın en iyimser hali “keyifli” olmaktı.

Mutluluk; bir evi, bir ailesi olan, özgürce gezen kadınların, cebi dolgun adamların, davet ehli aristokrasinin ya da aldırmazca uçan bir kelebeğin, annesinin dizine yapışmış bir çocuğun, köklerinden güç alan bir ağacın sahip olacağı bir şeydi.

Onun böyle şeyleri yoktu. O cinsiyetini bile gizlemek zorunda olduğu hayatta çok şey görmüş evsiz bir genç kızdı. O Lisa Hayes’ti. 1826 yılında İngiltere’de gününü kurtarmaya çalışan yetim ve öksüz bir kızdı. Kaderin ve talihin kendisini çoktan terk ettiği Lisa şimdi Grantham kasabasına çalışmak, eğer buna fırsat bulamazsa soyacağı birkaç zengin aramak için gelmişti.

O yalnız bir çiçekti, dünya kırının ortasında açan, tek başına büyüyen, tek başına yeşeren yalnız bir çiçekti. “Yalnız Değilsin” diyecek biri çıkacak mıydı karşısına? Kim bilir!

Okumak için: Facebook

Çekiliş


a Rafflecopter giveaway

2 yorum :

  1. Bu gerçekten çok ama çok yararlı bir yazı olmuş. Eline sağlık, uğraştığın belli. Çok işime yarayacak. :) Ben henüz okuyamadım en kısa sürede başlamak istiyorum.. Ben de bloguma beklerim ayrıca. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yararlı olabildiysem ne mutlu :) Zaten uğruyorum arada senin bloguna da ;)

      Sil