Nora'nın Kitaplığı : Silüet (Nightshade #1) - Tanıtım & İnceleme

17 Aralık 2013 Salı

Silüet (Nightshade #1) - Tanıtım & İnceleme



BİR KURT SÜRÜSÜNE SÖZ GEÇİREBİLİYOR
AMA KALBİNE ASLA! 

Calla, kaderinin ona ne getireceğini biliyordu:
Geleceğin ateşli alfa kurdu olmak Ren Larochela eşleşecek, onunla omuz omuza savaşıp sürüyü yöneterek Bekçilerin kutsal mekânlarını koruyacaklardır. Ancak yakışıklı bir gencin hayatını kurtararak efendilerinin yasalarını çiğnediğinde Calla kaderini, varlığını ve kendi dünyasını sorgulamaya başlar. Kalbini dinlerse her şeyini, hatta belki hayatını bile kaybedecektir.


   Öncelikle kitapla alakalı temel bilgiler ile başlayalım. Cadılar ve kurtadamlar kitabın ana kahramanları. Cadılar ise 2'ye ayrılıyor; Arayıcılar ve Bekçiler. Kurtadamların kitaptaki isimleri ise Gardiyanlar. Gariyanlar da Silüet ve Mahkumlar olarak ikiye ayrılıyor. Başrolümüz Calla Silüetlerin ailesinden sonraki alfası. Ren ise Mahkumların babasından sonraki alfası. 

   1 kitaptaki ana olayımız ise Birleşme. Ren ve Calla'nın doğumlarından çok önce belirlenmiş evliliği gibi düşünebiliriz. Kim tarafından mı? Bekçiler. Zaten Gardiyanları en başta büyüyle oluşturan kişiler Bekçiler, bu yüzden Gardiyanlar, Bekçiler için çalışıyor. Arayıcılar ise bu iki grubun baş düşmanları. 

   Bekçiler; hayaletler, iblisler ve kayıplar gibi öteki dünyadan yaratıkları çağırma gücüne sahipler. Bu da onları Gardiyanlardan daha güçlü kılıyor, bu sayede Gardiyanlara hükmedebiliyorlar. Kitabın sonuna gelene kadar ise Arayıcılar hakkında düşmanları olmaları dışında pek fazla bir bilgi yok.

   Başrollerimize geri dönecek olursak; Calla'nın alfası olduğu sürüsü işte şöyle; Sağ kolu ve en yakın arkadaşı Brynn, kardeşi Ansel, Mason, Fey. Mahkumların alfası Ren'in sürüsü ise; sağ kolu Dax, Sabine, Cosette ve Neville.

   Bu kitap kurulu bir düzenin üzerine yazıldığı için bazı kişilerin kafasında tam oturmayabilir. Böyle olduğu zaman dönüp geriye bakmayın devam edin, ileride zaten her şey yerine oturacaktır. Kitapta kurulu olan düzen bize yavaş yavaş her bölümde gerektiği kadarıyla anlatılıyor. Yani bir bölümü okurken "Niye böyle ki?" demenize izin verilmiyor. Ya biraz öncesinde ya da hemen devamında nedeni açıklanıyor. Mesela "Bu kural yüzünden onu yapmamıza izin yok." gibi başka birine açıklama yapılırken siz de bu arada durumu kavramış oluyorsunuz. Zaten bir süre sonra düzen az çok yerine oturuyor, kuralları, olayları ve nedenlerini anlıyoruz. Ben eğer okuyacak varsa belki işini kolaylaştırır diye yukarıya kitabın başında geçen temel bilgileri yazdım.


   Serimizin ilk kitabı, Calla ile Shay'in ilk tanışmaları (pek tanışma denemez, karşılaşmaları diyelim.) ile başlıyor. Bu olaydan sonra Calla; birleşmeleri çok yakında olan Ren ile kim olduğunu bir türlü anlayamadığı Shay arasında gidip geliyor. Aslında kızların böyle kararsızlıkları hiç hoşuma gitmez ama kitap boyunca Calla'nın acele bir karara varmamasını diledim. Nedeni ise: Bilinmiyor. Sanırım ben de her ne kadar biri daha çok hoşuma gitse de iki karakter arasında çok uzun bir süre boyunca gidip geldim. Ama sanırım başından beri kimi seçeceği barizdi.

   Bu ilk kitapta aşk konuları ağır basıyordu ama diğer kitapta böyle olacağından emin değilim. Sanırım Dolunay'da macera birkaç kat daha öne çıkacak. Benim için iyi oldu çünkü boğazıma kadar karakterlerin duygularına boğulmuş haldeyim. 

   İlk başta Calla'yı lisedeki popüler havalı sürtük kız tiplemeleri gibi düşünmüştüm ama bu fikri nereden kaptıysam oraya arkasına bakmadan geri döndü. Karakterimiz hiçbir erkekle birlikte olamamış, duygularını hep içinde saklamaya çalışan yalnız kurt aslında. Yani bunu ezik anlamında söylemiyorum, kız kocaman dişi alfa yani daha ne olsun. Bu sadece iç dünyası, dışarıdan gayet güçlü.

SPOİLER UYARISI !

   Her şeyden önce bu kitabın biraz tahmin edilebilir olduğunu kabul etmeliyim. En azından ben Arayıcılar'ın iyi taraf, Bekçiler'in kötü taraf olduğunu, Calla'nın Ren'i bırakıp Shay'i seçeceğini, birleşmedeki kurbanın Shay olacağını falan tahmin etmiştim. Birkaç tahminim daha var ama onlar henüz açıklığa kavuşmadı, doğru olma ihtimaline karşın size söyleyip de eğlencesini kaçırmak istemem.

   Ve ben, Calla Shay'i seçse de hala Ren'e geri döneceği ihtimali olduğuna inanıyorum. Shay'in karakterine nedense ısınamadım bir türlü. Ama Ren ile karşılaştırıldığı zaman durum böyle, yoksa Shay hoşuma gitmiyor değil. Bir de şu hayalet meseleleri var. Kitabın başında ilk okuduğumda cadıi büyü olayını falan kavramadan önce "hayaletleriyle geziyorlar" lafını mecaz olarak düşünmüştüm. Ürkütüyor falan diyince dev gibi korumaları falan kastediyorlar sanmıştım. Sonra ortaya büyü çıktı. Bence şu dönüştüğünde büyü ile dönüştüğü için kıyafetleri üstünde kalma olayı falan mantıklı olmuş. Gerçekçi değil, ama yazarın hayal gücünü kullandığı yön hoşuma gitti.

   İlk başlarda kitabın bildiğimiz vahşi kurt adamlardan bahsettiğini düşnmüştüm ama bu kitap vahşet içerse de insancıl duygular ve davranışlar on kat daha fazla ön planda tutulmuş. Mesela Serseri'de (Dönüşüm Serisi) böyle değil. Hayvan-insan tarafları eşit basıyor denebilir. Burada ise sadece gerekli yerlerde kurt kısımları öne çıkıyor. Bununla birlikte büyü unsuru tahmin ettiğimden çok daha fazla öne çıktı. Ama rahatsız edici değildi.

   Sonuç olarak bu kitabın herkesin beğeneceği türden bir kitap olduğunu düşünmüyorum ama ben kendi adıma eğlenerek okuduğumu söyleyebilirim. Zaten bu muhteşem kapak bile kitaplığımda bulunması için yeterli bir sebep olurdu. Yorumlarınızı bekliyorum, hoşçakalıınnnn :)

Puanım: 4,5   GoodReads Puanı: 4
Sayfa Sayısı : 464   Yazar: Andrea Cremer   Yayınevi: Pegasus



6 yorum :

  1. ikinci kitabı çıktı mı çıkacak mı bir bilgin var mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolunay adiyla Pegasus yayinlarindan cikti :)

      Sil
  2. 3. kitap ne zaman çıkacak, bir bilgin var mı? :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pegasus bu seriyi pek takmıyor açıkçası. Bir sürpriz yapmayı düşünmüyorlarsa 2014'te çıkarmayabilirler bile... :/

      Sil
  3. ayrıca homofobisi olanlar okumasın çünkü mason ve neville adındaki karakterler eşcinsellerdir.

    YanıtlaSil