Nora'nın Kitaplığı : Mahouka Koukou no Rettusei (The Irregular At Magic Highschool) - Anime Yorumu

10 Ocak 2017 Salı

Mahouka Koukou no Rettusei (The Irregular At Magic Highschool) - Anime Yorumu


Büyü, ne efsanelerin ne de peri masallarının ürünüdür. Uzun zamanlardan beri, insanlar için teknoloji kadar gerçekçi bir olgu olmuştur. Doğaüstü güçler büyü ile sistematik bir hale getirildiği için, büyü teknik bir yetenek olarak görülmektedir. Bir Doğaüstü Güç Kullanıcı'sı aynı zamanda bir Büyü Teknisyeni'dir. Büyü Teknisyenleri, kısaca Büyücüler, büyü için özelleşmiş lise ve üniversitelerde eğitilirler.

Shiba Tatsuya, kusurlu ve az başarılı bir abidir. Shiba Miyuki ise kusursuz ve çok başarılı kız kardeşidir. İki kardeşin Büyü Lisesi'ne kaydolması ile hikayemiz başlar.

Ayrtıntılar: Türk Anime TV



Bugün blogda dolaşırken blogumda bir anime yorumu kısmı olduğunu fark ettim(!) ve hazır dün bir animeyi bitirmişken düşüncelerimi sizinle de paylaşmaya karar verdim. Çizimlerine bayıldığım bu anime Shiba Tatsuya adlı bir gencin etrafında dönüyor. Aslında Tatsuya'dan insanmış gibi bahsetmek ne kadar doğru olur bilemiyorum, fakat spoilersız bir biçimde bahsetmem gerekirse Tatsuya kardeşine olan bağlılığı dışında duygusu olmayan bir karakter. Fakat bununla birlikte fazlasıyla zeki ve başarılı. Ne var ki, Büyü Lisesi'nin başarı kriterleri fazlasıyla sığ ve her nasılsa hepsi de tanrısal bir başarısı olan Tatsuya'nın başarısız olduğu konular. Bu nedenle yine fazlasıyla yetenekli olan kız kardeşi Miyuki liseye birinci sınıf bir büyücü olarak girerken Tatsuya "Weed" adıyla aşağılanan sınıfta başlıyor öğrenim hayatına. Eh, keşfedilmesi çok uzun sürmüyor tabii.


Fakat bu anime bir lise hayatından çok savaşlar ve kapışmaları konu alıyor. Lise kısmını sadece savaşta yer alacak kişileri tanımak için izliyor gibiyiz ilk bölümlerde. Sonra işler fazlasıyla karışıyor. Bana göre bu anime 2-3. izlenişinde daha iyi oturan animelerden, ilkinde de anlıyorsunuz tabii fakat bazı şeyleri bilerek izlemek kafamızda o anda oluşmuş soru işaretlerinin cevaplanması açısından iyi olabilir. Bu benim ilk izleyişimdi fakat animenin sonlarına doğru bir manga buldum -ki kendisi animeden 3 yıl öncesini anlatıyormuş. 15 bölümlük bu kısa manga (linki aşağıda), Tatsuya'nın durumunun sebebinin ve Tatsuya-Miyuki ilişkisinin anlaşılması açısında animeyi izlemeden önce okunmalı mutlaka.



Bu anime hakkındaki en büyük tartışma konusu Tatsuya ve Miyuki'nin ilişkisi. Ensest ilişki diyenler mi dersiniz, onlar aslında abi-kardeş değil diyenler mi dersiniz efsaneler uzayıp gidiyor fakat ben size gördüklerimden çıkardığımı söyleyebilirim. Bir kere bir ilişkiye ensest denilebilmesi için ortada bir romantik ilişki olması lazım -ki yok, özellikle cinsel bir ilişki olmadığından bu şıkkı eliyorum. Ne animede ne mangada kardeş olmadıkları yönünde bir olay görmedim, bu nedenle olayı meşrulaştırmak için kardeş değiller diyenleri de elemek durumundayım. Fakat şöyle bir olay var ki Tatsuya çocukken sıfırdan baştan yazılıyor, bu da kan bağı olayını fazlasıyla karmaşık bir hale getiriyor. Bir diğer gerçek ise animelerde ne zaman bir abi-kardeş ilişkisi olsa orada hep muallakta bir durumun olması, yani Japonların bu konuda bir zaafı olduğu gerçeğini görmezden gelemiyorum ben. O yüzden bu konuya net bir cevap vermektense bazı şeyleri görmezden gelerek izlemeyi öneriyorum. Ben Tatsuya ve Miyuki'nin gerçekten abi-kardeş olmadığını düşünerek izlemiştim uzun süre, bu nedenle benim için rahatsız edici bir durum olmadı.


Tabii bir diğer gerçek de animede romantizme dair birkaç kırıntıdan fazla bir şey bulunmaması. Eğer öyle bir beklentiyle başlayacaksanız, şimdiden uyarayım. Bilirsiniz işte yalnızca çiftler halinde takılma olayları var sonlara doğru, gerçekten romantik denecek neredeyse bir olay bile bulunmuyor. Çünkü bu anime daha çok aksiyon üzerine kurulu. Savaşlar, dövüşler, değişik stratejiler... Büyünün kodla yazıldığı ve silah olarak kullanıldığı bir dünyada bulunuyorsunuz ve önce okullar arası yarış diye izlerken bir anda ülke çapında bir karmaşada buluyorsunuz kendinizi. Mafya, terör, yabancı ülkelerden saldırılar ne ararsanız var. 




Kendi adıma her ne kadar tanrısal bir erkek karakter etrafında dönen aksiyon animelerini sıkıcı bulsam da bu anime, karakterleriyle olsun olay örgüsüyle olsun bana kendini izlettirdi. Gerçekten, fazlasıyla eğlenceli ve çeşitli karakterleri var ayrıca aksiyon sahneleri de orijinal ve sarsıcı geldi bana.
Her ne kadar romantik bir anime sanıp (turkanime sağolsun) başlasam da  karşıma çıkan aksiyon animesi de beni büyük bir hayal kırıklığından kurtarmış oldu.





Son olarak yine Türk Animede beni güldüren bir yorumu buraya linkiyle birlikte bırakmak istiyorum, 2 yıl önce TC Kadir Karacı tarafından yazılmış:

"Tatsuya Şakaları(Bazılarını Gerçekten Yapabilir):

-Zombi istilası başladığında Tatsuya hayatta kalmaya çalışmaz, zombiler çalışır 
-Tatsuya el bombası fırlattığında bomba patlamadan 50 kişi öldürebilir 
-Tatsuya bıçağı tereyağıyla kesebilir 
-Tatsuya bir odaya girdiğinde ışığı açmaz, karanlığı kapatır 
-Tatsuya'ya saldırı olayları polis tarafından intihar girişimi olarak değerlendirilir 
-Tatsuya ölümü kandırmaz, adil olarak yener( Novel-Volume 8 ) 
-Örümceklerden korkmaya araknofobi, kapalı yerlerden korkmaya klostrofobi denir. Tatsuya'dan korku ise düz mantıktır 
-Çin Seddi aslında Tatsuya'yı dışarıda tutmak için yapılmıştır ama başarılı olamamışlardır 
-Tatsuya avlanmaya gitmez. Çünkü avlanma kelimesi başarısızlık ihtimalini çağrıştırır. Tatsuya yok etmeye gider."

Yoruma ulaşmak için buraya tıktık!
Bahsettiğim mangayı da buradan okuyabilirsiniz.


Puanım: 4    Bölüm Sayısı: 26
Tür: Macera, Bilim-Kurgu, Aksiyon, Büyü, Gizem, Lise, Süper-Güçler



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder